14
Yorum
32
Beğeni
4,9
Puan
1867
Okunma

Yaz bahçelerinde çocukluğunu bulmak gibi gülüşün
Yeşil bir elmaya ortak etmek yokluğunu
Aynı salıncağın koynunda düşmek uykuya belki
Özlemek yarını çok
Kendinden geçerken yokla kalbini
Bak bu yol ikimize böyle uzun
İçimin ağrılı güneşi
Kazdığım kuyuların suları sığ,İçimi buruk
Bi sana utanmasız bi sana arsız
Dili aşkımın…
Dilim dilim dilenen, bilenen kör bıçak
Adım sürülsün kalemimin ucuna
Ve aklının namlusuna
Yüzümün orman örtüsü gözlerin
Ağzıma balını bırakma mevsimi
Susuzluğumdan geçtim nehirlerini
Susuzluğum geçmedi
Bütün kapıları aynı şehre açılan
Çok yaşlı bir zaman sarayı içim
Zeytin karasından tara saçlarını ve göm
Dudağımın uyuşuk iklimine
Omzumun tüm ağrısı ellerinde kalsın
Kalbinin ağrısı, göğsümde
Ellerimi birleştirdiğimde alnının göğü işte
Etimde zamanın sızlatan dişleri
Ağzında oyalanan birkaç sözcük
Kal, sırası ile gitmiyorki kimse
Su olup yürüsem toprağına
Yaseminler kırılsa dudaklarımda öpünce
Şuncacıkdır canım al, ölümün koynu serin
Şimdi ordan bi kuş kalkarsa
kanadı bize değsin
5.0
93% (28)
4.0
7% (2)