3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1473
Okunma
Bulut yanığı gözlerimiz
Kime yağacağını bilemeyen iki şaşkın yağmur
Rüzgarına yabancı üşümeyiz.
Yoluna odalar koyuyorum, biraz da ışık,
Şurası ellerimdir, çıplak değilsin artık…
Sanıyordum ki;
Dikene dokunursa kalbim gül olur
Olmadı
Parmak uçlarımı yonttular taş bi gecede
Çatlayana vurdular başımı sevdana
Bi karanlık başında bağladım saçlarımı ya da açtım
Göğsünün ortasına kurdum evimi
Yanmak için donmak gerekirmiş meğer
Suya söylenen herşey sır
İpeklenen kadınlığım hafifler ,dokun o zaman
Şimdi şarap bile yorgun akıyor….
Adının zıttı ayrılıksa, ruhuna eşlerim ruhumu
Siyahı bilmem başka yerde, upuzun bak ne olur
Şehrim uyumaya gidecek birazdan
Ben süt ısıtacağım kaldırım bebeklerine
Yanımı yönümü bulamayacaksınız
Hiçbir şey acıtmıyor mesafenin kestiği kadar
Sığınmak için tenine, bunca sözcük…
Doluşup gitmek kalabalıkla yalnızlığıma yine
Ustaca seçilmiş “ben iyiyim” elbisesiyim
Üzerime ne giysem üşüyoruz sevgilim.
5.0
100% (7)