6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1588
Okunma

Yavaş yavaş sönüyor gönlümün sokağında
Muhabbet kandilleri
Issızlık hâkimiyetini kuruyor
Unutulmayı kadere yükleyen bedenler
Sonbaharın esintisinde
Bir kar tanesi oynaşıyor penceremde
Henüz çok erken değil mi ?
Bu kadar kısa mı senin ömrün derken
Bir gülümseme dokunuyor dudaklarıma
Çocukluğumdan bir anı beyin hücremde canlANAN
Ne vardı sanki
Hep çocuk kalsaydık
Kaderimize her ne kadar az düştüyse de
Bir yerde çocuktuk işte
Dostluk neydi
Kefen ile Azrail’in arasındaki bağ mı ?
Yoksa gülümsemeyle gözyaşı mı ?
Yoksa serçeleri korkutan
Yağmur ve şimşek mi ?
Bilmiyorum
Aslında kimin umurunda değil mi ?
Yine karma karışık düşünceler istila ediyor beynimi
Mutluluk boşa beklediğim bir duygu
Rotasına benden çok uzaklara çeviren huzur gibi
Nefes almak sadece bir mecburiyet
Kendim için mi ?
Yok beni sevdiklerini söyleyen sevgisizler için
Neredeyse yarım asır geçti
Kendim için hiçbir şey yapmadan
Hep başkalarının isteklerinden
Ötelemişim yaşamayı ben
Şimdi bakıyorum avuçlarıma
Ne var
Bir sürü acı sadece acı
Giderken bana miras bırakılan
İsyan etsem mi ?
Ne dersin
Sana haykırsam
Bağırsam
Beni duyar mısın ?
Duymayacaksan
Söyle
Neden ruhuma can verdin
Şimdi bir türlü veremediğim o canı
Neden verdin bana söyle neden …
5.0
100% (9)