9
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
2041
Okunma
Topladım imkansız ne kadar kelime varsa
geri saymaya başladım
beklentinin boşluğunda.
Eklerini köklerinden ayırdım
varlığınla çarpıp
kaçan kırıntıları ekledim.
nafile İbocan...!
Nafile...
Çözemediğim havuz problemi gibisin
olukların içe mi akar
dışa mı akar belli değil...
Çarpa çarpa yol alırsın
bakışlara bambaşka yılışırsın
Sıcağını hissettiğin her kucağa...
tophane kedisi gibi yaslanırsın...
Yorgunluğun damarları tıkadığından
Haberin var mı İbocan...
Ya nefesine ne demeli..
protez yüreğinle yatıp kalkarsın
incinmiş bedenlerde
ne bacağın tutar ne kıçın
bil istedim İbocan...
Tut ki;Kısa turlar atıyorsun
yıldızların arasında
Ya da giden bir ’An’ı’ arıyorsun bir düşte
Ya sonra ...
Ya sonra..,
Hangi oyunun bitmişliğine yanacaksın...
Kimleri bıraktım demeyecek misin
tek başına avuntularla.
Ten tutmayan sevdaların
hesap sormayacak mı çıkmaz sokaklarda
Kal diyememenin hazımsız sancısı ile
kıvranmayacak mısın bir gün
sıkışıp kaldığın kapı aralığında.
...Sessizlik Payı :
"Bir sana ,bir Onlara,bir de bana..." .
Gidişini demliyorum
bir bardak da sen ister misin İbocan
Bir gün gelir
adaletsiz her hatıra gibi unutulursun nasılsa...