0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1471
Okunma

şimdi güvertenin kıskacında
denize küfrün şen şakran
yapıldığı bir yolculukta
beni yaralan gürültüleri
kıstırıyorum
derine, en derin mavinin
yara saçmış mahremlerine
bir gülüş ile
ilerleniyor
yolculuğun o soğuk nefesinde
ısıtacak bir elin yokluğunda
seni duygusal bahabında
işetebilecek tek dosttur
yazılabilecek son şiir
ki ben bu son şiiri
kendi nefesime
son verirken
azalıyor
git gide
nefesime zorla
yapılan kesmeler
işitiyorum çocukların
seslerindeki neşeliği
git gide
ölümü arıyorum
henüz yirmi birimde
yaşam bana bağırırken
çocuklar ölüyor
Orta Doğu bir acı içeriside
ben ise durumun kasvetliği
benim durumumda katıksızlık
benim yaşamımda roller
Orta Doğudaki acının üçte biri bile
etmiyor. acı sadece. çocuklar elma şekeriyle
büyümesi gerekirken bombaların eşiğinde
ölümü beklercesine yaşamaya çalışıyorlar
gün geçtikçe, güneş yerini karanlığı bıraktıkça
güneşi arıyorlar şimdilerde
umudu arıyorlar şimdilerde
sevgiyi arıyorlar şimdilerde
gülüşü arıyorlar şimdilerde
oğuz hıracan
5.0
100% (1)