6
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
2096
Okunma

annemin kokusu kadar sevdim seni
gözlerinin göğünde birikmiş yağmurlar
yanağının kentlerine yağarken
kış ayazı elinle
avucuma saklanmış halinle sevdim seni
ben sadece durulmayı sevmeyen rüzgar
sen açık pencereden bana dolanmış tül gibiydin
etrafa saçılmış çocukların ömrü
kadınların sohbetine inen zaman
aramıza serilmiş bir eylemdi aşka dair
sağılan yasal bir akşamın
mülteci kaçaklarıydı düşlerimiz
devrimin bana benzeyen gülüşünde sevdim seni
mayıs beşer beşer çiçek açardı gece kesiğinde
bir kardelen, karı delip ulaşırdı ışığına
sevişen ağlamalardı dört gözün apansız yalnızlığı
uyku tutmaz nemli sohbetler camdan dışarı çıkardı
uzaktan çok uzaktan üşürdü
bir yurdun minik kuş adlı masalı
zulme başkaldırdığım deliliğimle sevdim seni
halkların kardeşliği düşerken umutların cephesinde
son nefesime eşit ve özgür yarınla belemiştim seni
ağıt sarmalanmış toprakların önündeydi kırık bir şehir
ve adı sanı olmayan bir köşesinde
resimlere,şiirlere,korkuya sinmiş
beyaz bir güvercin mektuplar yazardı
iklimi farklı bir adamın coğrafyasına
benim bilmediklerimde sevdim seni
yanlışlarımla doğrulduğum sözlerindi yaşam
öğrendiklerimi katıp usuma, yüreğimi büyütmekti
bir hayalin o basit sancılarında
kederlerle aşk beslemekti
boyacı bir çocuğun uykuya acıkmış gözlerinde sevdim seni
sular salarken kirlenmişliğe
bir elimde dip notlar biriktirirdim sana
emeğimin kapısı önünde kuşlar vardı
ve ilk resmimde görmüştün
bana geleceğin caddeyi
ve ezbersiz ,tarifsiz bir kuralsızlıkla sevdim seni
sen vardın,ben vardım,biz vardık
yarın azıcık umut
geçmiş silik
bugün sevdaydı iliklerimizde
saklanmayacak kadar büyüktü yalnızlığımız
yüreğine selam söyle
beni buyur ettiği için onur verdi tüm benliğime
eyvallah sana,eyvallah sonsuz aşkına
...