4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1525
Okunma
Unuttum! Islak saçlarımla
Yağmurların altında ıslanmayı.
Ellerinin sıcaklığını
Gülüşünün masumiyetini unuttum!
Meğerse sen varken anlamı varmış
Gökyüzünün
İstanbul’un.
Arka sokaklarında yıldızları kaymazken bu şehrin
Kaldırıp attım birer birer kurşuna dizilmiş
Zorla söylenmeye mahkûm bırakılmış "seviyorumları."
Ben bir tek seni sevdiğimi bilirdim
Birde yağmurlarda senin ayak seslerinle ıslanmayı.
Kar yağardı saçlarına
Sen başka gülümserdin.
Omzuna düşen siyah saçların,
Gözlerimi gözlerinde unutturan mavimsi bakışların vardı.
Ellerinin ufak yanlarıyla sarardın tüm bedenimi.
Korkardim taa o zamanlar seni kaybetmekten.
Arada aklıma gelmiyor değil.
Hep gidişlerin gibi...
İnsan alışkanlıklarından öyle kolayca vazgeçmiyormuş sevdiğim.
Mesela ben!
Yıllardır içtiğim sigaranın haddi hesabı yok!
Belki hatırlarsın belki hatırlamazsın bilmiyorum ama
Kızardın her yakışımda.
Başlardın söylenmeye.
Alışkanlık işte!
Bana ne katıyorsun
Nasıl beceriyorsun bilmiyorum ama
Her gün bir parça daha alışıyorum sana.
Yokluğuna, vurdumduymazlığına.
En ağırıysa gidişine de alışıyor yüreğim.
Bir yabancısısın gözlerimin bunun farkındayım artık.
Ama zoruma gidiyor!
Olmuyor be sensizlik!
Icerden içeriye bitiriyor beni hasretin.
Yokluğun hiç çekilmiyor.
Kulaklarımda duymaya alışkın olduğum sesin yok artık
"Günaydın sevgilim " diye başlayan gülümsemeler de yok!
Aah benim çılgın ayrılığım
Deli yanım
Çayı şekersiz içişim
Ben sana "gitme " derken ağlardım be kadın!
Sense mavi gülüşünle giderdin!
5.0
100% (15)