Merhaba parmak aralarımın yetim boşluğu.




Yine bir şairin suç ortaklığıyla geldim kapına.
Biliyorum ki; kabul etmez ellerin, terk edilmiş yanlarımı.
Sakın kızma bana olur mu?
"Susda" demiyorum ;
"Bağır , kız , öfkelen , küfür et , deli " de.
Ama " neden geldin ! " diye sorular sorma işte.
Belki hazır değilim sorularına.
Geldim işte! G e l d i m.
Hiçe saydım gururumu-onurumu.
Bir kez izin ver kalayım yanında.
Sen gözlerini gözlerimden her kaçırdığında
tenhalaştı bu şehir.
Yokluğun bir garip oturdu ki içime
Nasırına basılmış bir adamın acısını yaşıyorum.




Gözlerim, gözlerine bakmaya yetimi olmuşken
Bir tuhaf kulaklarım şimdilerde.
Ardımdan garip sesler duyuyorum.
Kimi kahrediyor gidenine
Kimi küfür...
Ben böyle değilim, zoruma gidiyor!
Acımsa geçmiyor sevdiğim
Hep aynı durakta kendini tazeliyor.




Daha fazla acıtmasan içimi
Acımasa ellerim, tutsan hiç bırakmasan.
Yalvarırım, bir kez olsun görsen çaresizliğimi.
Sabahların koynuna yorgun düşerken
Vicdanı bozuk gecenin merhametinde
Seni diliyorum hiç olmayacak kişilere.




Dün gece çok içmişim
Eve nasıl geldim hangi masadan topladılar sensiz bıraktığın bedenimi bilmiyorum yaa neyse...
Son hatırladığım; yokluğuna şarkılar mırıldadığım.
Baştan sona, sondan başa sensizim.
Saç diplerime kadar kırgın!
Arsızım bunuda çok iyi biliyorum.
Israrla sevmekten vazgeçmiyor iste yüreğim
Bir de dilim söylüyor işte hiç bıkmadan.
Yüreğine danışmadan.
Oysa sevdiğin vardı değil mi senin?




Gördüğüm her suret seni hatırlatırken;
Geçen hiç tanımadığım adını dahi bilmediğim bir adama seni anlattım.
" Çok güzel gülerdi. "
" O , gülerdi bense seyrederdim. "
Ama gitti!
Daha dündü , bugün gibi aklımdaydı.
Gidişi-bitişi.
Gözleri doldu bir ara.
Ben söylenirken
O dinlerken...




Aaah be gidenim!
Artık daha iyi anlıyorum
Hiç bir şarkı boşa yazılmamış
Öylesine karalanmamış.
Ve hiç bir şiir adın kadar güzel anılmamış.




Şimdi son defa o sıcacık gülüşünle
Bir kez tebessüm etsen
Beni bir kez daha yerimden etsen!