gece
masama bir bardak su sağar çeşmenin memesinden
duvarlarda gelincik tarlası
ve aklımın dip notu kent çocukları

yangın sesime rüzgar asan
bilirmisin
çakıl taşlarını ne çok severim
şeffaf gördüğüm havanın yıldızları kadar
hemde çok
hemde sen kadar
bilirmisin düşler öldürülemez
saçlarına sakladığım dokunmaya yemin gibi
öldürülemez hiçbir zaman , düş gibi

sakallarımdan taradığım avuçlarına dolmuş güneş
sarı sıcak damar damar akıyor
akıyor aşk
akıyor hayat
bir yerinde seni özlüyorum
bir yerinde yine seni
avuç avuç güneş saçıyorsun yalnızlığın rahmine
doğuyor bir iklim üzeri milyonlarca sarı sıcak

deniz diyorum
mavisine balık kaçmış bir tuzlu hikaye
yosunlar ağırlığı buram buram tütün kokusu
kıyısında resimlere düşkün ağaçların elleri
ve toprakta sonbaharı özlemiş kuru yalın ayak yapraklar
kumuna ıslak bahar değmiş
memleket gözlerinden açarken kardelen
göğsüme oturmuş özleminin ağır zifirisi
baktığım yer siyah
nefesim kara
yokluğun zindan

beşiğine yatırılmış aşk diyorum
salladığın kadar büyür
büyür dört mevsim
hemde binlerce sevda
alnına dokunan rüzgara eğik başım
beklerim
beklersin
bekleriz büyür aşk
büyütür aşk

aklımın şeritlere bölünmüş mavileri
havaya tutulmuş rayların üzerinde dipsiz ve huzur veren
görmeli yanından hızlıca geçen evleri
yeni açmış yıldızları
düşün be yalın ayak düş topladığını
acır bazen acır sevda
acır hayat
acır hepsi

bir cümlelik demli söz
yüreğin evrenine ulaşır ansızın
söyle diyorum söyle
gözlerine hangi düşle serileyim
söyle
ve uyu haziran sonu bir gece

sadece bir yabani aşk aramıza serilen
uysal benliği keman sesi
notaları uzak bir yel estiren
sen
son bir özleyişi as pencerene
ve hasretimle ört benim için ...!



aşk hayatın tesadüf sevgilisi