’’ Gözbebeklerimizde aşkın ç’ağrısı
Güneşi çaldılar ufkumuzdan’’





Sabahın bir vakti
Tam kalbimize değerken yangın
Aklımızın duvarlarına çarpıyor
Kavruk dudaklarda kambur gülüşler
Alın çizgimizden düşen yabancı öpüşler


Kaburgamız arasına sıkışıyor
Gömülürken yunmamış bir ölünün hıçkırığı
İrkiliyor insan hamurumuz


Sahipsiz çocukların vebalini taşıyor gün
Cennetten çalınmış annelerin simasında taş kesiği
Uzansak çarmıhın gölgesine
Yeniden doğurabilir mi Meryem yüzlü kadınlar masumiyeti


İktidar fahişe düşlerde sevişmek değil
Koynuna girdiğin saltanat yılanı
Korsan çığlığıyla boğar kendini


Yağmura küfredip
Şemsiye satanların olduğu yerde
Sevdanın sokağına uğramaz yollar


S’oyulan bu tende
Bir masalı bahtına yazıp
Asma dallarından üzüm umanların değil
Bahçıvanla kavgalı olanların izleri var


Kadrajı bozuk bir zamandan
Dümeni tutmayan bir bilince
Paslı kilit vuranların izleri var


Kır zincirlerini
Vicdana set ören safsataların
Unut eski kışların ayazlarını dünde


Duymak hissetmenin köz halidir azizim
Güneşi kucaklamak balçıkla olmaz