5
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1592
Okunma

kendi içinde saklanmasıyla insanın
başlar hayatın yalnızlığı
...
herkes kalabalık düşlerinin
bir yabancısıdır aslında
uykusundan çırılçıplak bir kabusla uyanan aklın
en sığıntılı yerinde ölü bulunur çığlıklar
resmiyet
tamda bu deli raporu alınmış zamanda vurur yüreğini
kaçıncı yüzyılın bilmem kaçıncı sessizliğine büründüğünü
gözlerinin ceset kelimeler konuşarak
hayatı terk sözcükler üretmeye başlamasıyla anlarsın
çocukluğun çoktan üstü örtüldüğü
büyüme telaşında varırsın keşkelere
ağır tahribatlar yasadışı vururken düşlerini
bir karganın ağzından düşecek lokmayı bekleyen
o tilkinin zekasıyla biçim verirsin ham yanlarına
öyle mahsun aşkların
körelmiş bıçaklarında kesilir özlemler
vaktin dar ağacına astığın kimsesizliğin
sevdiğinin ruhunda bile duyulmaz bilesin
alkolik saklanışlar
pencerenin buğusuna çizdiğin
o resmin birtek harfini bile getirmez yalnızlığına
aşk tek kişilik zulüm
iki kişilik savaştır aslında
üzerinden çıkardığın aşksızlığı
ölmüş bütün hayallerinin arasına kaldırırsın
sen tabiatın resimlediği nü aptallık
ve kusursuz bir ziyan artığısındır
çelişkiler doldurup
bir sonraki zamana gönderdiğin mektuplar
asla yerine ulaşmayacağı bir kavram yanılgısıdır
susturduğun dilinin açık denizinde
onca sevinçlere yelken açmış cümleleri
nasıl lal ederek çiğnediğini
pişmanlıklar tükürdüğün zavallı düşmelerinde anlarsın
ve elini uzatıp tutmak istediğin
o senin için kıyametlere kafa tutmuş anlamsızın
çoktan gömdüğün yerden
bir başka yüreğe kök olmuştur bilesin
doğrusuyla ölmek
el pençe yaşamaktan çok daha iyidir...!