1
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1060
Okunma
öyle geliyor ki
oda bu gece kalabalık
bana kalırsa uyku üçgen bir sandalyedir
kitap ve kaval
ve karnaval
ve kimin içinse bu berbat dua
gölgeli yastıklar ayak uçlarımda sancı
evren adına biraz yalnızlık istiyorum
kötürüm bahçelerde kızarmış yapraklarla konuşmak
kendi kendime söyleşmek istiyorum
arkadaki ışığın yalancı kasveti
uzun ve bunak sakalları değdikçe dizime
korku tükendiği dilekte kuyu
çağıran sesiyle çınlıyor ağzı
azalmak aniden güneşe doğru
uçları alev almış odundan
ve ruhunun yarasına değen algı bozukluğu
kendini saklıyormuş gibi koyulaşan
o mavi ben değilim
acımasız ve yasta uzuyor burnu
korkunuzun deliklerinden ciğere doğru
basit bir denemedir yaşam
hayır kandırıp kendini nefesini tutman
yeterli değil
çocuk olsan da bir gün
sende giyeceksin gelinliğini
tavanları çekin çekilsin artık
buraya kadar çokluk ve teklik arasında ki mesafe
erimeyi hızlandıracak toprak gürültüsü
ve ıslaklığın soluk aldığı dirilme çabama
izin verin lütfen
şiir bitince ölmeli miyim.