“-Peygamberimiz efendimiz ne buyurmuş, biliyomusun
demiş kiyne; elinde bi tohum varısa
at toprağa
ecel kapını çaldıydısa da
barnağı oynatcak gadar dermanın varısa
eşele toprağı, finde dik, fidan dik kiii
ağaş olsun!

o yeşerdiği mühletçene
meyvasından yeyen
kölgesinde dinn(l)enen
dalına yuva yapan
kesip yakan,
evini yapan
net(i)cede Allahın yaratdığı,
gulu, mahlığı
emme adem oğlu
emme gurt-guş, börtü-böcü
biteciği sana
“Allah ırazı olsun” deyvidi mi
böyük devlet..
bi(r) boklu guşun düneyvidiği
bülbülün şakıyvıdığı
ne gözel niyemet
ben onu bilirin
onu derin..

guruyup-kesilmeyen bi bunar
bi ala bulak ,
bahardan bahara da olsa bi sızak
kimbili(r) hankı derde derman
neye, kime nasip bi niyemet
emme burası aşikar gıyamete gadak
amel defterine sevap

hinci düşün; en hayırlı evlat da olsa;
ya da bütün gazancını verdiğin dova okuyvucu
gün gelecek göçecek,
emme ağaş öyle mi
yılın yılı , dünne durdukçana,
ha bobam ha!
bütün yapraklar sana dovacı







Yalavaşda(hı) Goca Çınarı gördün de(ğil) mi
kaş yaşındadır sence
bi rivayete ğöre beş yüz yıllık yaa
de ki.. yirmi nesil geldi geşdi
birinin beş evladı olsa
beşinin de beşer, onnarın da beşer
var sen hesap et de get..
ya akan çeşme
akdıkça,
…. de(ğil) mi”

….
“-Allah celle celaluh
daş, toprak deye,
hava deye, su deye
niyemet ihsan etmiş,
havanın gatında guş
deryanın içinde balık
ötekinner bi yana
insanın dünyada
halk edeceği nimet ne?
ağaş helbette

toprağa dikecen,
suyunu verecen
havanın gatına böyüdecen,
hinci; balık suda
i(n)san topra(ğı)n içinde
guş havanın gatında
emme ağaş suda, toprakda, havada
bunun bi hekmeti var helbet..
kimbili(r) bizim aklımızın ermediği ne
önce ağacı temin edecen..
daşınan da evini dikecen
hatıl ağaşdan, gapı-pençere ağaşdan,
çatı ağaşdan..
insana akıl öğreden ağaş..
yani dünne de ne halk edilmişse
i(n)san uçu!
doğru mu?

beşşikden mezere kadar ağaş
ağaş eli değmeyen bi alet,
ağaşdan feydalanmadığın bi ğün var mı
yok!
demek kiyne bu ğadar möhüm ,
gerisini var get sen düşün…




emme yalan emme essah
hocalar derleri ki…
gışı yaz eden,
yazın güneşine kölge eden
bunarları akıdan,
soluğu halkeden sebeb ağacımış,

demek kiyne deveyne yeddi ğünde aşılamayan
Arabistan ÇölleriÅ boşuna değil
ağaş olmayan yerde ya(ğ)mır yağmazımış,
eee n’olcak o zaman Allah mafaza
Türkler Orta Asyadan neye göşdü?
hı?!”
“-dedim ya
bi ağacın dalında bi boklu serçenin düneyvidiği
böyyük devlet”
“….”
“-ya İbirem efendi; ağaş deyip geşme
bi avış bile toprağın varısa
“bismillah” deyip; bi tohum verece(ksi)n,
gerisi Allah kerim
..
Hasretdin Hoca bi(r) finde bulmuş
ayağ altında ezilip gurumasın deye
bi çalının gıranına dikmiş
cansuyu niyetine
yalağına tiğdirmiş
“beni dine epap” demiş,
benden görüp-görce(ği)n su! bu..
gerisi Allah galmış..
..
kim öle, kim gala
Allah kayıra,
..
sebep, (insana düşen)
yalınız ki sen, sen ol da
elinden geleni esirgemecen
elini yüdüğün su da olsa
bi nebatatın dibine dökecen!”
sebep olacan..
neye; su da mühüm..
yeşilin göğermesi uçu
başka hiş bişi de(ğil).. su!

emme boşuna
boşşu boşuna hanı yokmu
cağıl cağıl da olsa akıp geden su
Alla(h)ın honuna yaşayan insan
boşa geçen ömür gibi,
Allah m(uh)afaza, en böyük günah gibi geli(r) bana,
…
heral hazreti peygamber;
“iki günü müsavi olan adam bizden değildir” deye
boşuna dememiş ki;…
demek ki; iki ğün boşuna akan dere…
yerle yeksan edecek bizi..

onun uçu
boşa akıtmacan suyu
bi i(n)san dünneye geli(r)kene
yaşaca(ğı) ömür de
yeyceği nasip de
sarfetçe(ği) su da
hepsi bi tamam bellidir
sen ömrü boşa geçirisen;
günah emme….
niyemet suyu boşa harcadıysan
külliyen zarardasın
ömrün galdı emme suyun bitti
ne olacak..
yaaa………………!
böyük mesele
susuz ölcen demek ki
Arabistan çöllerindeki bedeviler gibi

ben Cenab-ı Rabbil Alemine
namazdan sonura dova ederkene
biliyon mu nassı dova ederim
“-beni de, benden sonrakınnarı da
nasipsizliğine imt(ih)am etme Ya Rabbi”
..
“susuzluğunan itmam etme!”
derin..”
Amin










DİPNOT

mühlet : müddet
bunar / pınar: bunayan, (bun bun ses veren) pınar, su kaynağı, bulak
bulak : birikmiş olsa da akışkan olmayan su kaynağı, pınarcık,
yılın yılı : yıllarca, yıllar geçtikçe
möhüm: mühim, önemli, gerekli
Å Arabistan Çölleri olarak kastedilen Afrika çölleri olmalı, arap diye kasdedilen zencilerdi
imtam : imtihan, sınav, sınama




Resim :
Yalvaç’ın Kocaçınar’ı
600 yaşında olduğu söylenegelir