2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1036
Okunma

çırpındıkça boğulduğum
haz çukurunda şizofreni sanrılar
yerleşmiş alın kemiğime
yaşlı ruhum nereye göç edecek bilinmez
aşkın kavurduğu düşlerde
suya akıtırım günahlarımı
bağbozumu akıl tutulmalarımla
şarap mahzenine yuvarlanan ben
sarhoş olurum şizofreni sanrılarımla
baştan ayağa şaraba batmış külhanbeyi naralarımı atıp
bir kayıkta
ölüm nehrinde dönerim
som aşka içerim bulana kadar kendimi
kataraktlı gözlerimle görmeye çalışarak Tanrı ’yı
yerin bin kat altında can çekişmek nasıl bir şey
" mayalarken ölümü "
ah şu yerkabuğunu boğan puslu renkler
" yedi kilitli yüzüm
yedisi birden çocukluğuma açılan "
bir mendireğin ucunda ölümü beklerken...
gönül gençyılmaz
5.0
100% (5)