0
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
970
Okunma
biliyorum her şey unutulacak
göğün hızı unutturacak bu yorgunluğu
bir yağmur sonrası ağaçlar uzamış
azalmış hüzünleri ile kuşlar
sevişerek mavi
yeniden bir gün daha
sonra ağıtlar kime kalır
kime kalır bilinmez kahır geceleri
yırtılır zambakların orta yeri
acısı kime kalırsa
biz üstümüze örterek duyarız arzı
sen apaçık bir delilin değişmeyeni
kuyular hazırlarsın geçmişe
bulduğun yerde sonsuz bir sevgi
döküverir avuçlarına kendini
bu cehennem duraklarını tadan bilir
merasimler törenler
topluca yakılan bir ağıt ertesinde
dağlar taşlar adını söyler
gülümseyerek sabrın uzunluğunu zorlayan
şarkılar bestelenir
ama unutma
göz yaşları pırlanta olanın ayrıldığı
o mahşer azabında
tutunca ellerini mutlu olduğun
bütün acılar senden yana
ve uzatılan ikramın
sana yakışan beyazlığı
zamanlar olgunlaşınca anlayacağın
bu gürültünün içinde bir hakikat var
kimse ince sesiyle anlatamaz onu
gözlerine yağarken ölüm
kainatın senin için yorulduğunu.