0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
939
Okunma
neredeydik
küçük karamsarlıklar ve neşe
oturup bir köşede ağacın büyüdüğünü
ve gölgelerin en çok
şaşkınlıkla huzurun arasında bir dalgınlığa
varan güneşin yolcusuyduk
severek bakmak gibi aniden camlardan yansıyan
göz kamaştırıcı parlaklığa hayat diyorlar
ve nedense bulutlara akıyormuş gibi
avuturken kendimi
pencereden sarkan kadının beyaz eli
kısa bir bulmacayı aklımda dönen sıcak duvarlar
orada yüzü ters boyumu aşan bir tül
inlemelerini duyuyoruz kedilerin
omuzlarında ıslak bir baygınlık üzerine
fakat coşkuların merdivenleri hızla çıkışı
sıcağa kendini teslim etmiş bir damlamanın
bazen ağlamak olduğunu yalvarıyor tanrıya
az kalsın
biri birini çağırıyordu yukarıya
ben ve aşkım ağaçlardan geliriz
mevsimlerin rengini giyen o ince ayrıntıdan
sulh ertesi elini unutuşun bağrımda
bahaneler biriktirip
başı yukarıda bulutları seyreder.