Ebem, sandıkta saklardı pekmezi , sunmak için gelebilecek misafire,
para, yüklükteki yorganlar arasında istemeye bir muhtaç geldiğinde çıkarılmak üzere,
yumurta, satın almaya gelecek kepiciyi beklerken birikirdi. adam üçünü bir arada tutup, sallardı, cılk olmaması gerekli.
o zamanlar bazı emmiler bize “-beş yumurta, beşi beş kuruştan” “-beşi kaç kuruş ederin” hesabını, sorardı
yumurtanın "denesi on kuruş"tu, oysa; yani dört delikli para, bir de sarı yirmi beş kuruş vardı ama herkes, parlak parayı tercih ederdi...
acaba “kayme ” neydi “metelik ” ne kırk para ne yimpara ne?
ebem; mecid , metelik derdi mangırı geçmez para bilirdi anlamazdık ne anlama gelirdi o hâlâ arşın ile alırdı bezi dirhem ile okka ile satardı “sedeyağını, dolazını”
metre, kilo demeye bir türlü alışamadı... O’na göre; “nayeti para dediğin el kiri”ydi, “ukubeti ölüm olu(r), dirim olu(r)du” “sana ilazım olmazsa, bi eşe-dosta ilazım olu(r)”du “yaddan yabandan bi çıka-ğelen olu(r)”du “gün doğmadan, neler doğar”dı “ya sende olmalı”ydı, “ya sana verende olmalı”ydı “sıkıp hapazından daşanı yalamalı”ydı “çok yemeynen çok olmaz”dı “işden değil dişden artar”dı,
DİPNOTLAR pekmez: kaynatılarak koyulaştırılmış üzüm suyu yüklük: sandık ve üstüne yığılmış yataklar, önceki dönemlerde Yörüklerce bu eşyalar balya olarak develere yüklendiklerinden, o yük eşyalarının konulduğu bölüm olmasından bu ismi almış olmalı, yüklük : yer yataklarının konulduğu bölüm, musandıra, gardrop kepi: yün çorap eskisi kepici: köylerde kepi karşılığında da alış veriş yapan, küçük eşyalar satan gezgin satıcı, çerçi, cılk: (yumurta için) bozulmuş, bayat, kayme / kaime : Osmanlı İmparatorluğu dönemi parası, kağıt para metelik : Osmanlı döneminde (çeyrek kuruş =) 10 para, demir para kırk para: 1 kuruş 1 kuruş : 100 santim yarım : 20 para çeyrak :10 para Yimpara / yirmi para : yarım kuruş mecidiye: 20 kuruş değerinde gümüş sikke mangır: ikibuçuk para değerinde sikke arşın: metrenin yaklaşık 2/3 ü kadar bir uzunluk ölçüsü yaklaşık (68 cm) okka:1.283 gram (ve ya 400 dirhem)lık ağırlık ölçüsü birimi hapaz/ apaz: bir avuç dolusu, tutam
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ataturk baba asar vergisini kaldirmis tahsildar bizden on sene daha topladi gine bilemedik ta on sene eey ona da fayditmedi ya.. radyo yok tilivizyon naarasin o vakit yol yok iz yok..
dertler acilar insani.. vealtlarin da eseklerinin semeri yamali..
ve dik durmasi icin.. sipalari kulaklari dikilmis ip ile..
ve salginlar da kizamik cicekte.. mundari mundar aralar diye.. sifali merkep sutu icirip..
temre duasi ile temreni iyi eden..
tasli tarlalarin.. omuzlaei urgan ile cali odun tasimaktan curumus..
celtik leki beli bukup..
ve capadan avuclari nasir ayaklari catlak.. ve yuzlerinde kirisikliklari..
ve cintilerinde.. yamalik..
bas ortuleri ak..
saclari el ayaklarin da kinalari.. ak yazmalari ile..
her biri canli tarih tanigi ayakli kutuphane ebelerimize sevgi saygimizla..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.