2
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
1507
Okunma

Üşüdüm; tutkuyla koştum sımsıcak iklimlere
aşk ile titreyene, var ile yok arası
ısınana dek
göz kırptı kırlangıçlar
güneş dorukları müjdeledi
kanatlarında kahreden burukluğum
en meçhul sırlarla sana doğru uçuyor
kandilleri yak bekle
dokunacak utangaç yanaklarına
Ey köpüklenen şehla;
tutsağı olduğum Fırat
girdabına yakalandım ayyuka çıktı hıçkırığım
durmaksızın sürükleniyor adını çiziyorum hırçın sulara
Nil’i taşırıyor kalemimdeki ezgiler
şen bir nağme çalıyor hırçın Su’lar
mersiyelerini dinliyorum derinlerinde
hani diyordun ya ’gözlerime güven
onlar ki sana hep sonsuzluktan b/akar’
tutsağı olduğum kirpiklerinde otağ aç
beyaz rüyalarla geliyorum
sırlı sözler mırıldanacağım kulaklarına
buğulu gözlerin siluetine yaş diye beni sızdıracak
ey sevgili dönüşüm yok
aşkın katlarında dönüyor öbürüm
kalbim ecelin soğuk sinesinde yıldızların elini tutup
avucunda durağan ateşten kitabeler
çıkageliyor renk ver Aşk sözcüğüne
ümmiler sahraları gezedursun
bir yerde mecnun
bir yerde leyla aransın
çevir tarih sayfalarınıda
geleceğe işaret taşları dizelim haritada
Benliğimizi kor ateş misali sunduğumuzu
Od ‘Lara tutunamayanlar görsünler
......................................gelecekte..