Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
aslan bülent
aslan bülent

ferman-ı aşk

Yorum

ferman-ı aşk

7

Yorum

24

Beğeni

0,0

Puan

5209

Okunma

ferman-ı  aşk

ferman-ı aşk








gölgende sanığım
tüm deliller seni sevdiğimi gösteriyor
hazırlan taş özlem
suların akıntısı duvar
aşk üzerine ispatlanmış
bir suçla geliyorum


...



zamana
ayak uydurduğum kadar
kırılarak
paramparça bir saklıyla sevdim
gün doğumlarında
çıplak ayak toprağa basan
gözleri parlak çocukların
yüreğinden izledim seni
perdesi daha açılmamış
ve uykunun kabrinde usul dururken zaman
yeni yeni eflatundan sarıya dönen
şafaklarda açılan balıkçılarda seyrettim suretindeki acıları

öyle kanadım ki kokuna hasret ıssızlığında
kendime çatarak
gördüğüm yalnızlıkları dövdüm ağlayarak
suskun korkular
üzerime serilince
tütünlü öksürükleri sardım yokluğuna


tuhaf duruyorum
seni sevdiğim şarkıların hecelerinde
nasıl bir suskunluk yaratıyorsun
duyumsadığım notaların
iklimine asılıyorum yağmurların elleriyle
kar bastırdığında
saçakların olmadan önceki halinde
buzlanmış sensizlikle üşüyorum

tuhaf duruyorum
anlatamadığım sende
her dilime dokunan şekilsiz harfler
kayıp gidiyor gözlerinin hayali göğünde
tutamıyorum
şizofren zamanı
ardıma düşen mülteci geçmişe
dönüyorum küfürlü sanatsal pişmanlıklarla
anlatamıyorum
özüme çarpıp düşen sağanak aşkını
ve çömelip toprağın çıplak etinde yanan izlerine
sımsıkı dokunuyorum



çok uzak sınırlar çizilmiş
ayrılığın farklı ülkelerinde
farklı lisanlar duyumsadım
farklı aşklar büyüyen meydanlarda gezdim
içime kaçan düşlerimde süpürdüm kül bulutlarını
anlamlı gelen her gün çoğalmasında
geceye doğru ayıkladım seni

ahşap hayallerin
fişlenmiş kaçağı yüreğim
aklımın zıvanadan çıkan
bütün yorgunluklarını
fotoğrafın kainatına düştüğün an unutuyorum
gözlerine giyinmiş toprağın
kuru yaprakları avuçlaması ne güzel
ki
güz doğduğunda
kasımın eklemlerinde yağıyor hüzün
bastıra bastıra küf artığı zamana
kışın puslu gecelerine dayanıyor yokluğun


kelimeler tanımaktır sende
en çokta şiirlerin cıgarasında yanarken
hafif bir duman altı havasızlığı
ve mutlu tasvirler çizdiğim yanağı karalamalı hayaller
uykusuzluk bulaşan vaktin
pranga acılığında
yavaşça korkmak olmadığın kentten

baksana
sustuğum kadar konuşuyorum
konuştuğum kadar anlaşılmaz oluyorum
kaçmak istediğim saatin takıntılarından
kendimi vurduğum limanda
denize dökülüyor yolcusuz trenler
havada koşan çelik yığınları
martı kanatlarına iniyor süresiz kapatılmış aşklarda

bir tek sana demir alan gemiler vuruyor yüreğimi
aklımın dağlarına kadar ulaşan suları yararak
ucu mektuplar ağlayan özlemler getiriyor sana
kelimeler tanımaktır gözlerinde
en çokta sustuğun anda konuşurken toprak rengi


kapısı derviş bir düşün
seyyah mutluluğudur seni sevmek
umut eken yolculuğun
filizlenen güzelliğidir
en azından çocuk kalmak
çocuk gibi görmek hayatı
karıncanın yükünü dert edinmek
ihtiyar bir suskunlukla
dertleşmek seni sevmek
durup dururken ağlamak özleme karşı
inadına tutunmak ay ışığı yarasına
dövülmek
kalabalık yalnızlıkta
sövülmek
titrediğim en büyük pişmanlıklar tarafından
yüreğimin kıyısına
seyir defteri yazan
bir kaptanın düşlerinde sevmek seni
hep aynı peron önünde
gelmeyeni beklemek
acımak
onca acıyla uyuşmuş bir anda
dışarıda sessizliğin kokusunu duyumsamak
özlemek seni sevmek
hemde ölü bir dünyayı yaşatırcasına


bazen
kurumuş gülün
ve ölü bir kelebeğin
kitap arasındaki
o açıklanamayan sonu oluyorum
halbuki
toprağın karnında olmalı gül
dağılıp parça parça çiçeklere konmalı kelebek

hep aynı düşünemiyorum kimseyle
karanlık saklıyorum
ışıklı kristal hücremde
bağıramıyorum
ki
bağırsam
adını haykıracak nefesim
olduğum gibi kalıyorum bazen
bazen yıkılıyorum her insan gibi kendime
ve ansızın bir rüzgar çalıyor pencere pervazımı
perdeyi havalandırıp gözlerime bırakıyor suretindeki anlamı
donup kalıyorum
avucuma doluyor romatizmal sancılar
zatürre başlıyor yüreğimin kavgasında
ve korunuyorum senle
ispatı açık bütün yorgunluklardan
duvara düşüyor suretinin anlamı
içimde şarkılar söyleyen çingene kadın
ve gülüşümde kemanla dans ediyor ruhlar


bir palyaçonun
maske ardında sakladığı gibi işte
gerçek
ve gerçeğin kibiri
hayatın aşk tutulmasında
doğrudan acısını çeke çeke
gerçek
ve gerçeğin zifiri yanı
anımsadığım gibisin sen
birazdan istiridyenin içinden çıkıp
geleceksin
hep aynı bakıyor gözlerin
bütün dünyayı sararak kirpik ucundaki sağanaklara
yağıyorsun kara kıtaya

hep aynı kokuyor tenin
hiçbir çiçeğin özünde olmayan uçurum yanıyla
bir palyaçonun
maske ardında sakladığı gibi işte
sen oradasın
gerçek ve gerçeğin onurlu kadını



...



kentin buğulu gözlerinde
sarılmak yüzündeki gülen çocuklara...!






Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ferman-ı aşk Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ferman-ı aşk şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ferman-ı aşk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Elif Yaşam
Elif Yaşam, @nukleerbasliklikiz
1.5.2014 04:50:59
bıraktığım düşü kim büyütecek...
Remziye ÇELİK
Remziye ÇELİK, @remziyecelik
28.4.2014 21:32:30
bir dörtlüğümle yorum yapmak istedim


En çok ellerim ellerinde güvendeydi
Küçük bir kız çocuğunun annesinin ellerini tutuğu gibi
Gam
Yusuf kuyum derinleştikçe çıkamıyorum

Remziye ÇELİK

ve uzun şiirden sıkılır çıkmak için bir an önce okuyup bitmesini isterdim ki Şiirinin bir diğer dizesi beni meraktan öldürdü tek söz ediyorummmmmmm muhteşem Gün sayfana uğur böceği şiirin yakasına nazar boncuğuda sizin yüreğinize sağsın diyorum

Remziye ÇELİK tarafından 4/28/2014 9:35:09 PM zamanında düzenlenmiştir.
acaciasevde
acaciasevde, @acaciasevde
28.4.2014 16:05:22
gölgende sanığım
tüm deliller seni sevdiğimi gösteriyor
hazırlan taş özlem
suların akıntısı duvar
aşk üzerine ispatlanmış
bir suçla geliyorum


Tebrikler...
Etkili Yorum
sensizlik
sensizlik, @sesizlik
28.4.2014 14:53:30
Sevdiğim sana bu dilde seslenmek ne güzel,sevdiğim içimde büyüyen haylaz Koca yürek.sevdiğim sen oluncs nasıda yakışıyor nissan yağmurları saçlarıma.sevdiğim miskokolu bahar sevdam sana bu dilde nede yakışıyor gamzelerine..

Sevdiğim güzel yüreğine çokca yıdızlar bırakıyorum gökyümüze...muhteşemdi...
Etkili Yorum
ZEHRA ŞAHİNALP
ZEHRA ŞAHİNALP, @zehrasahinalp
28.4.2014 13:07:10
Neyse ki boşuna değilmiş zatürre ile boğuşmaları tütün bastığın nefesinle yüreğinin...
Boşuna değilmiş kırık ahşap zeminleri yalarken Sevgili'nin ayak sesleri,
Ürperterek rutubetli duvarların tenini
Yine kendine kaçışların...
Cigara sonrası öksürüklerinde salyalanan romatizmal sancılanışlarla gölgene sığınışların...
Boşuna değilmiş,
Avucuna aşk kustuğun şiirlerine sarınarak bir "Kış Masalı" ında
Yolcusuz peronlara gamzelerine uçurtmalı çocukları gömdüğün gülüşlerini ısmarlayışın yârin...
Mahremiyetine tanık bir cam buğusuna,
Tülleri havalanan bir pencere pervazına O'nun sûretinin meâlini karalayışın meselâ...
Mâsûmum deme sakın bana
Boşuna değilmiş demek ki
Bir Aşk baskınında yüzüstü düşürülüp kenetlenerek arkadan ellerin
"Tüm deliller O'nu sevdiğini gösterirken aşk üzerine ispatlanmış bir suçla "
" Vav" misali yakalanışın, tutuklanışın rahminde bir kadının....




Sevdiğin "Sensizlik" nedir bilmeyecek artık...
SEVGİYLE Usta...!

asinn
asinn, @asinn
28.4.2014 00:21:01
Selam iç çektiren okudukça okunası duygu keder hüzün dizeleri yürek dert görmesin MUHTEŞEM
meral melek kaya
meral melek kaya, @meralmelekkaya
28.4.2014 00:15:41
bir palyaçonun
maske ardında sakladığı gibi işte
gerçek
ve gerçeğin kibiri
hayatın aşk tutulmasında
doğrudan acısını çeke çeke
gerçek
ve gerçeğin zifiri yanı
anımsadığım gibisin sen
birazdan istiridyenin içinden çıkıp
geleceksin
hep aynı bakıyor gözlerin
bütün dünyayı sararak kirpik ucundaki sağanaklara
yağıyorsun kara kıtaya

süper süper yüreğinize selam yetenek olmalı bu şiir yazmak usta kalemleri örnek almak harika saygılar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL