0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1161
Okunma

Nisan vakti cumartesi sabahına yakın
Kedili cümleler kurarken bastın damarıma
Neydi o cümlen bir hatırlayalım
"bir gün iletmesem bile sen al"
Haydi aldığımı farz edelim
rüyalarında bade içerken uyandığını farz edelim
hangi ruh mutlu olmaz ki
şu yalan dünyada kovalarken eşsizliğini
işte öyle bir şeydi sanki
çapraz uyaklı kelimeler kuruyorduk
çok bilmiş değildik haşa !
sadece bildiklerimizi sınıyorduk
öyle güzel çürüyordu ki kainat
öyle paramparça dağılıyordu ki
saatler geçse de durduramıyorduk
ağızdan çıkan cümleleri
ve kötü huylu ne varsa
imgelem olarak düşüyordu
kağıtlarımıza
güzel şeylerdi bunlar ama öyle güzel değil
tüm sıradanlıkları ve yanlışları
özdeş cümlelerle birbirimize haykırıyorduk
Varsın olmasın sonu biz içimizden geldiği gibi
kimseye inanmadan kimseye bağlanmadan
post-modern darbeler yapıyorduk şiir çağımıza
Umut fakirin ekmeği diyordum
Ben ekmeğin de umudu olmasından yanayım diyordun
ben kan doldururken kadınların kalplerine
sen gözlerini çıkarıyordun
öyle gerçekleri falan görmemek için değil
uykun geldiği için çıkarıyordun
benim ruhumu çıkararak yaşadığım gibi
basit sıradan ama özlü ve öznel
Özgürlük heykelinden atlarken kanatlarını kim kırdı senin ?
Veya beni Eyfele çıkaran o buhran neydi
hepsini hatırlıyorum da seni yok eden neydi
biraz çekinik biraz usangaç bir tavır
dünyayı anlamak eşsiz bir sabır
Orhan babanın gözlerinden öptük
Hatasız kul olmaz dedik
ben hatalarımı söyledim
sen hataların umudunu
bilmiyorduk ikimizde amansız yazışmaları
öylece kaldı harfler askıda
öylece titredi sesim
telefonda değil sigara içerken
Bizimkisi basit bir şizo sohbeti
Her insan biraz delidir dercesine...
19.04.İkibinşizo
5.0
100% (5)