18
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
4796
Okunma

Kirli beyaz döşeğe boylu boyunca yatıp
Alnından soğuk terler dökeceksin vay gönül!
Hırıltılar içinde canı boğazdan atıp
Bakışını tavana dikeceksin vay gönül!
Önce göz görmez olur sonra kulaklar sağır
Kalp seslerin kesilir elin ayağın soğur
Dil içeri çekilip kaçarken ağır ağır
Tövbe kapılarında çökeceksin vay gönül!
Bir film şeridi gibi geçmişini izlerken
Sarsıntılar içinde hücrelerin sızlarken
Ruhun asli yurduna dönüşünü gözlerken
Azrail’in nazını çekeceksin vay gönül!
Açık gözün yumulur bağlanır çene/ bacak
Bedeninin üstüne yerleşir demir bıçak
Acılı ağıtlarla çalkalanırken ocak
Kıyamet gömleğini takacaksın vay gönül!
Eğlenceye gark olmuş musalladaki sanık
Pabuçların kapıda bekler yeni bir konuk
Geride odan kalır şuuru kayıp tanık!
Rabbinin huzuruna çıkacaksın vay gönül!
Mahalle camisine salâ sesi sinerken
Dört tekbirin ardından omuzlara binerken
Cenazen gömülüp de herkes geri dönerken
Başının çaresine bakacaksın vay gönül…!!!
ASİYE ALEV AKBOĞA
Şiirimi yorumlayan değerli Ali Topsoy Beyefendiye sonsuz teşekkürlerimle...