0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
888
Okunma

bu dere kıyısından çıkalı
biraz şarap şişesi, kan sağımda
soluğunu içen dört mevsim yeşildir
oy
odun, kömür, gaz değil yakan bu ateşi
namus belası, kara sevda ve ataç maziye
talan edilmiş halım
maun serencamından derman arıyor
sarılsam kavga ederler
kan tutuyor beni
çekin, çekin fotoğrafını
kaltak bir pusu dönmüş arkasını bekliyor
yaklaştırmayın
affetmez eldeki, güne mucize gibi saplanmışken
nasıl da bahtiyar az önce ıslanan parmak
kan, su
ve hoyrat bulutlar
ne zaman yola çıkacaksınız kim bilir
toprağa gömsünler
konusuz çırpınırken hava boşluğunda dudaklarım
güzel kayaların içinde çocuklar
tek tek alınlarından öpüyor tanrıcağız, istibdat
sanki soyunsam
girebileceğim
birbirini götüren nötr
olmuyor
uzun uzun, tek tek açıyorum kalemlerimin ucunu
hayal gücü tek gücü çocuklar birikiyor
mat bir ozon tabakasına
laciverdi kaynayışlarda
küçük ayı, samanyolu ve ejderha
ömrümde görmediğim kadar çok kurt çıkarıyorsunuz
rahat bırakın
deliren suyu tutayım avuçlarımda
gül çıkacak etimden
yediveren soluğuyla
5.0
100% (2)