2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1418
Okunma
bayraklı bir adam geldi geri gitti
yolu geçen kayboldu gitti
kuşlar konuşup bakıştılar
sağa sola eğilip sırtını ovdu
nereye baksam bana dert oldu
pencere eski pencere
taşlarına sıvalarına
gelmişine geçmişine ışık yakan lamba
gölge sensörü yine çalışıyor mu acaba
posta özel idaresi pul koleksiyonu
uçkur düşkünü bir mösyö nün icadı
doğanın fiziki kimliği ince ayrıntıymış gibi gözükse de
karınca bir çalıya ağaç
insan bir tepeye dağ
ay dünyasına oğlumsun diyebilir
o kadar ki
orada bir taş fırlatsanız göğe
burada başınıza düşebilir
sakalı uzamışsa kızanı yok
ve onun için memnun bir memur değil
ya etek boyu biraz kısa olunca çekiştirmesi
gördüm bir simitçi asfalt da geri geri yürüyordu
hafif akan trafikte yeni müşteriler yakalamak için
okulun bahçesinde etrafı kesip
kimse görmeden yere tüküren bir öğretmen yok mudur yani
ya da bir duvarın dibine yağmur eşliğinde
hepimizin çingenesi ağzında yaşar
çok gülünce parlayan altın dişler gibi.