4
Yorum
4
Beğeni
4,9
Puan
1342
Okunma
O vakitler ki düş kırmızısıdırlar
Geceden ödünç alınıp
İyadesiz teslim olunurlar ruhlara
Peykesinin altında oturup
Salkım saçak yalanlar türetenlere
Büyü bozup sihir üretenlere
Kilitli kapıları zorlayıp kanırtanlara
Yasaktır o vakitler
Tütün göğsünü sancıtır
Bir hırıltı ele geçirir ciğerlerini
Sen sen değilsindir artık
Senden çok ötedesindir
Telgrafın tellerine ihanet oturmuştur
Kaçak güreşenlerin yurdundasındır
İşte tam da
O vakitlere sığınmak anındasındır
Bırak kaygan balık gibi elinden düşmesini,
Gölgesini bile umursamaz oluver gitsin
Özür dile kendinden
Sözleş umutla
Öfkene kapılma sakın
Yok say gördüğün sanrıları
Uzakta bir ateş böceği
Nasıl da ışık yayıyor baksana
Uçurtmalarını nasıl güzel savuruyor çocuklar
Bayram yemişleri tezgâhlarda yerlerini almış
Yarın kımıl kımıl içinde bir yerlerde senin
Madem öyle,
Yaşa sıradaki acını, anını, seni
Yaşa ki
Sıradaki zayıf kalışında
Sana güç versin
Sıradaki kötü yüz belirdiğinde,
Yolunu yeniden sana göstersin
Kendim için deyip yudumla bardaktaki sudan
Benim için yağıyor bu yağmurlar diye haykır
Saçlarını tara
Kırlara koş
Kelimelerini seçmeden çekinmeden iliştir yakana
Sonsuz diye bir şey var ise,
Sen sıradaki sonsuzunu yaşa...
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)