0
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
384
Okunma
Seni doldurup doldurup içtiğim bir kadeh vardı
Kırıldı
Hayat rafımın en yüksek basamağında duruyordu
Elim falan çarpmış olmalı
Ayak izlerinin üzerine çamaşır suyu dökülmüş
Dalıp dalıp çıkamadığım gözlerin perdeli
Adımı duymayı sevdiğim dudaklarında kahır mektupları asılı
Tırnaklarımı akşam güneşine yalnız geçiriyorum artık
Hastayım
Gövdemin içinde ölümümü taşıyorum
Son işimden de kovuldum
Aylar var rakı içmeyeli
Para etmeyen resimler yapan
Böreğin altını hep yakan
Keki bir türlü kabartamayan
Dedikoducu komşumla da karşılaşmaz olduk
Bulmacanın tümünü boş bırakıyorum
Aslında ezbere biliyorum çözerim istesem
İnat değil mi
Zamanın kapısındaki tokmağı vurunca
Bakıyor gözetleme deliğinden
Kaçıyor içeri
Anlıyor alacak tahsiline geldiğimi
Der iken
Meteoroloji son hava tahminini yayınlıyor
Havalar nasıl olursa olsun
Nasılsa çıkmayacağımı bilmiyor evden
Ve köşeye bir terzi açılmış
O da bilmiyor bütün takım elbiseleri eskiciye verdiğimi
Olsun...