-he-


Dedi kadın
Sessizce

-alın götürün-


bükülü bez parçasını uzattı
kanı kurumuş bir ele


zılgıt sesleri ile tüfek sesleri yine karıştı birbirine
önceden de karışırdı zılgıt sesleri ile tüfek sesleri birbirine


tahta kapı aralandı
sesler ufaktan ufaktan uzaklaştı
gözyaşları yanına kâr kaldı
yatağında az önceki doğumundan kalan kana baktı

...ağladı, ağladı, ağladı...

aynı kadın önceden de hep ağlardı
gözlerini dikip geride kalan kana bakardı
üstelik gözyaşları yanına kâr bile kalmazdı



göğsünden gelen ilk bebe sütü
anne gözyaşı karıştı birbirine
al sana koklamadan
öpemeden
büyütemeden verdiğin söz


gün olmadan gece doğacak her gün
güneş yok artık
ay; bir gelin duvağının üstüne doğacak
ama kimbilir k a ç yaşında
ve
ne z a m a n




II.




şimdi sana sorarım k a d ı n?

yıldızlar BerdêLLL diye üstüne mi yağacak, yalandan yalandan
yoksa senin için sızlarken
yine zılgıtlar mı çalacak

kaç yaşında gelin olacak verdiğin o bez parçası
elinde şekerle mi bir köşede oturtulacak
öbür çocukların yanına oyuna mı çağrılacak
biten kan davası için oyuncak sandığı
altınlara mı boğulacak...


silah seslerini duyuyor musun
zılgıtlara karışıyor

..Ağlama, ağlama...

berdêL bu, kadın
kan yok artık...

bir değiş var
bir de tokuş


git
hadi git
sende bir şeker versene gelinin eline
sonra da çek bir zılgıt şöyle derinden, derine
durma hadi g i t kadın




III.



ben uzaktan izliyorum zılgıtlara karışan silah seslerinizi
yıldızları vuruluyor bazen
yere düşürüyorlar
son nefeslerinde berdêL diyorlar
sonra sönüp sönüp gidiyorlar






gece zifir
yıldızlar yok
şeker çok
çocuklar yok



Nereye bakarsan b e r d ê L
Nereye bakarsan elinde şeker yiyen bir kadın
Nereye bakarsan annesi ile aynı elbiseyi giyen çocuk

Nereye bakarsan bak gözlerine yaş dolar