12
Yorum
59
Beğeni
5,0
Puan
2779
Okunma

hey bu telaş neden?
çarpıştı koyu gri adımlarımız
numara yapma gördüm. . . her halinden belli
biraz yabancısın yalancılığa
sen gölgesin değil mi?
"oturtmuşsun geçmişini şu karşıki tahta banka"
tam da kızgın güneşin altında
anlatırken gülmüş on yüz bin baloncuk diyen çocuk
anlatırken üzüldüm
ağlıyorlardı
on yüz bin damlacık ter akıyordu alınlarında
ayak uçlarını papatyalar kaplamıştı gözyaşlarıyla
sen nasıl da bir ömrü bıraktın arkanda
dinle bak
beni değil, gölgelerimizi dinle
az önce köşede çarpışan gölgelerimizi
sen yalan söylemeye çalışırken o bana seni anlattı
dönüp baktım
şimdi sen de dön bak
bana değil
ya şu beyaz papatyalara, ya da güneşin altında oturanlara
az sonra _son_ ter damlası dökülecek alınlarından
hadi koş
sakın ayağım taşa değdi deme bana. . . inanmam
ben taşları sana bunları anlatırken temizledim
Davi 2017
5.0
97% (38)
4.0
3% (1)