10
Yorum
36
Beğeni
0,0
Puan
2510
Okunma

annemin kadınlığı..!
yeni umutlarla baştan doğur beni
bu kez çatapatlar patladığında
korkmadığım çocukluğumu keşfetmek istiyorum
karınca yuvalarına çekirdek kabukları attığım zamanlar
en dürüst haliyle acıyordu bazen canım
ama gördüğümde karıncaların kendinden ağır yüklerini
keyifli bir unutkanlıkla bastırıyordum kanayan yaralarımı
karmakarışık ihtimallerde büyüdüğüm geçiyor aklımdan
her insan gibi karanlık vicdani utanmalar öldürüyordu beni
ardımda bıraktığım sevdiklerim benle ölüyor benle diriliyordu
bu kentin manasızlığına gömdüğüm anlamlar kadar kaldım
kaldığım gibi soludum payıma düşen günlerimi
zavallı kavgalar arasında yitirmek nasıl bir zulümdür
aşkın özlemleri vurduğunda şiirlerin kıyısına
ne büyük suskunluklar düşüyor boş bir kağıdın göğsüne
karalama sevginin uzaklığını gösteren pusula kelimeler basarken yüreğine
şairlik oynayarak sevgiliyi yaratıyorum olmayan yalnızlık macerasında
çekilen fotoğrafların lisanı var mı diye kurduğum hayaller akıyor
acının resmini çeken ellerin o an ne düşündüğünü düşünmek yani
tankların arasında hüzün çocuklarını almak daire içine
ve flaş patlamasında biten ömrün kısacık öz geçmişi geriye kalan
elde kalan ne varsa hayata dair rengini yitiriyor bir zaman sonra
kuş cıvıltısı içilen bonkör aşkların satılığa çıktığı aşksızlık diriliyor
en son gördüğüm rüyanın etkisinde kaldığım sabahlarda
önceden gördüğüm rüyaları umursamıyorum
öylesine mahcup gelip gidiyor güzele dayalı ne varsa
beklediğim umutlarımı bir kartpostal içinde verin bana
hangi kent hangi düşlerin olduğu önemli değil
hayal ettiğim kadar koşabildiğim bir gecenin
yağmurlu derinliğinde olmak yeter ruhuma
susturamadığım isyanlarım ayaklarımdan sırtıma çarpan su birikintisi
saçlarımdan süzülen damlalar şafak ezgileri koparan sevgili olsun
son bir çocukluk iliştirin annemin kucağına
durmaksızın özlendiğim özlediğim özlemler biriktirdiğim hayat verin bana
...
bir gece çocuk uyumak yetişkin uyanmak hayat dediğin...