6
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
2494
Okunma

sahipsiz sözcüklerle
adressiz düşler yazdım
ve yabancı bir isimde
mektuplar dolusu saklıyorum şimdi
...
sığıntı duygular büyürken sıkı yönetimli aşklarda
rüyanın birine saklanmaktı kaçak fiili altında sevmek
öylesine kederli benzetmeler vururdu kıyısına yüreğin
susturulmuş tüm sanık sevdalar ayırt edilmeden öldürülürdü
...
aklımın şose boylarında
insansız kalmış kentler özlemek düştü
abdal şiirlerine sokulan cüssesi bilge yalnızlıklar
konar göçerdi
uyruğu tarihe gömülü vakitlerde öldü hudutsuz kavimler
rastgele aşk tutulmaları arasından
sahipsizlik ıslağı yağmur tutuldu toprağa
toprak en kırılgan hüzünlerle buyur etti
kaçakların uykusuz susmalarını
özlemler uyduruk sevmelere inandı sonra
sımsıkı sıkılan dişlerin kırılmasında patlayan şarapnel sevdalar
uçurum kenarı ağaçlara birer ozan gibi asıldı
aklımın şose boylarında
çocuklar düşüyordu közlenmiş hayatlara
anlatamadığım yığılmalar arası kafamı vuruyordum paragraf başlarına
özümsenmeyen kimlikler çağırdı beni
yasak lisanlar rehin alınırken dilinden
paramparça cesetler çürümesi toplanıyordu bazen
cinayetler en sualsiz deflerin cevabına gömülüyordu
herşey yırtık bir dünyanın sesinde duyuldu önce
ardından saklanarak karanlığa defalarca dövüldü çığlık
şimdi ne kadar sevgi doldursam sol dağıma
arkama dönmemle dökülüyor patikaların toprağından
nasıl bir kaybetmektir nasıl bir yok oluştur bu
çiçekler sulandığı gibi büyürken
inadına koparılıyorsa dalından
en isyankar zamanlara kavuşmalı asi şiirler
vurulup vurulup kaybediliyorsa düşünce
kırmızı bir şafak kopabilir göğsünden
artık sızıntı durdurulamaz bir akıntı ile saplanıyorsa zamana
rüzgardan koparıp ütopik bir düşte savrulmalı hayat
...
ne kavgalar düşerdi aşk adına yaşam adına...