6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1517
Okunma

hüzün olmasın demiştim
hiç olmazsa bu kez
olmasaydı bulutlarda mavi siyahı
şen çocuk kahkahaları olsaydı şimdi
denizde bir akşam üstü yerine
gün ortası pırıltılarında
güneşe raks eden martı çığlıkları
gökyüzünün mavilerine asılı uçurtmalarıyla çocuklar
havada çocuk sevgilerin ten kokusu
rüzgarın sesini dinlemeliydi huzurla
kayalıklara vururken dalgalar
elleri çiçek çiçek
kaybedilmiş kokuların artığı
göğsünde toprağa meyilli yüreği
an gibi geçen ömürlerin arkasında
ölümün kol gezdiği hayatlar olmasaydı
şimdi gülümseyen gözler
derin kuyular düştüğüm çıkamadığım
bir denizin mavisinde siyahın gölgesi
saçlarımda karlı bir kış günü
sonra hüzünlü bir şarkı
pencereme konan bir serçenin ağlayışı
gelenden çok gideni olan boşalmış bir gar’da
bekleyen son yolcuyum yağmurlu ıslak bakışlarda
hüzün olmasın demiştim hiç olmazsa bu kez
bulutlarda mavi siyahı
şen çocuk kahkahaları olsaydı
böyle bir akşamüstü yerine
ölebilirdim o zaman
belki aklım takılıp kalmazdı gözü yaşlı her çocukta geriye ...
Mert YİĞİTCAN
22 . 02 . 2014
istanbul
5.0
100% (7)