5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1061
Okunma
Buruşuk kent gülleri açar
Ayaza çalan karanlıklarda
Akordu bozulan bir kemanın tellerinde
İnleyen ağzı bozuk öfkem
Müphem çalgılar eşliğinde
Küskün bir şarkıya gebedir içimin çukurlarında
Suskun ağızlarda söylenir
Kayıp akşam vakitleri sarhoşluğunda
Cömertçe terk ettiğim kadın
Cimrice öper hayalimi
Gece midir saçlarında bıraktığım ezgi
Külünü düşürür anılara
Kelime seçer ayrılık
Sıradanlıktan hoşlanmaz
Kurşun kadar ağırdır
Acı sarrafıdır
Beyhude bir salıncaktır zaman.
Kırılan aynalarda
Ölüm şarkısını öğrettiğim kuşlar,
Özgürlüğe kanat çırpar geniş ufuklarda
Mavi hiç bu kadar hür olmamıştı,
Gökyüzünün tuvalinde
Yeşil dağlarına uzanırım gözlerinde
Olabildiğince soluksuz kalırım.
Tutunurken uçurumun kenarına
Düşerim durmadan kalbinin kayalarından
Dokunur yalnızlığıma
Sensizliğin girdabında boğulurken susuz kalmak
Beni vururken habersiz gidişin
Dudağımda asılı kalır sana diyeceklerim
Suskun bir ağıta dönüşür dilimde hıçkırık
Yürek yanardağımda püskürür yokluğun
Gözlerimde yağmur damlası olur
İmkânsız gelişin
15 Ocak 2008
Hüseyin Özbay
5.0
100% (1)