2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2990
Okunma

Bizim ormanda birden kesilince yağışlar
Baş gösterir kuraklık, büyük bir kıtlık başlar
Büyük göçler oluşur, uzun yollar aşılır
İç güdüsel bu olay; hep hayretle şaşılır...
İşte durum böyleyken şaşkın sırtlanın biri
Uzak yollar aşınca görüverir bir şehri
İçten gelen duyguyla çöplüklere ulaşır
İşe yarar, yaramaz her pisliğe bulaşır
Bakar ki az ötede kutular görüp, yalar
Üzerine dökülür renk renk dolu boyalar
Korku, panik içinde kaçar gelir ormana
Bunu gören hayvanlar şakınlıkla: “ - Vay, ana!..
Bu ne tuhaf bir hayvan görmedik böylesini
Kimdir, nedir, ne yapar? Nerede acep ini?”
Tanımazlar rengârenk boyanan bu sırtlanı
Hemen kral yaparlar, terk ederler aslanı
Aslansa tebessümle uzaklaşır oradan
Kral artık sırtlandır; aylar geçer aradan
Sırtlan, çakal, akbaba, kuzgunlara gün doğar
Artık leş yiyiciler zayıfları hep boğar
Zulüm artar gün be gün, çapulcular kol gezer
Kan dökülür bir nice, zâlim mazlumu ezer
Adâlet kalmayınca düzen hepten bozulur
Orman hâlkı bin-pişman, âh-vâh eder, üzülür
Ne görüp, ne duydular böyle bir şey atadan
Tez aslana giderler rücû edip hâtâdan
Af dilerler aslandan, özrün biri bin para
“- Biz ettik siz etmeyin, artık sarılsın yara...”
Âsillik soydandır ya, aslana yakışan af
Kabul görür özürler, atılır imzâ, paraf
Aslan der ki bunlara; ‘’- biraz daha sabredin
Yağmurlar başlayınca neler olur seyredin
Nasıl rezil olacak ilk yağmurda o zâlim
Düşer renkli maskesi; gerisi zaten mâlûm
Bu olay hem sizlere, hem ona ders olacak
Zulüm yapan zâlimler cezasını bulacak...’’
Hakikâten çok geçmez göğü kaplar bulutlar
Yağmurun habercisi; yeşeriyor umutlar
Rızklar yüklü rahmetler göklere ağıverir
O beklenen ilk yağmur; nihâyet yağıverir
Suya hasret topraklar yağmurla buluşurlar
Çok sevinen hayvanlar meleşir, uluşurlar
Yıkanır tüm tabiât, kirlerinden arınır
Gerçek-sahte ne varsa tam aslına bürünür
Renkli çakma kralda, yıkanınca boyası
Çıkar birden ortaya mâlum, gerçek foyası
O rengârenk soytarı meğer bizim sırtlanmış
Renk cümbüşü olunca hâlk onu bir şey sanmış
Aslan daha ilk başdan bilmiş o soytarıyı
Halka ders olsun diye terkeylemiş sarayı
Kutlamalar yapılmış, yerini bulmuş âdet
Gelmiş bizim ormana tekrar huzur, adâlet...
...
Biz anlattık kıssayı, sizler alın hisseyi
Zâhirine bakarak yüceltmeyin kimseyi
Tarihde de bu misâl, aynısını yaptılar
Boyalı sırtlanlara ilâh gibi taptılar
Fakat ilâhi adet, dünya yağmursuz kalmaz
Mazlumlar galip gelir, zulüm pâyidar olmaz
Derler: “Ya devlet başa, gelir ya kuzgun leşe”
Aslan başta olmazsa sırtlan konar beleşe...
Bugün de maskelenmiş piyâsada sırtlanlar
Aman yanlış yapmayın, artık anlayan anlar
“Sustum artık, zekiler birazcık kafa yorsa;
Bazen bir söz yetişir, içerde kimse varsa...”
Kadir Çetin 09.02.2014 İzmir
5.0
100% (2)