0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1694
Okunma

M ecnun’a Leyla’yı sor, gör ki neler söylüyor;
U ğruna sen Mevlâ’nın, Mecnundan ziyâdesin.
S evdanın karasını ancak çekenler bilir,
T ek tesellin aşkındır, emrine âmâdesin.
“A şk başta kılsa karar, akıl ki eder firar;”
F âni olduğun Yârin, yolunda piyâdesin…
A şıkın hali başka, kul zâhirde gizlidir;
S en ki Hakiki Aşkın uğrunda dildâdesin…
O ‘nun yolunda ölmek, sonsuz yaşamak demek;
Y anan pervane misâl, kendinden azâdesin…
D eli olmadan veli olunmaz ki ey “Meftun!”
A kılla anlaşılmaz, bir derde üfdadesin!
N akş edilmiş gönlüne sevdanın en özeli;
A bilik makamında soylu bir Mirzâdesin…
B ağlısın muhabbetin en güçlü saf bağıyla
İ lla ki Yârim dersin, sen ki meczup zâdesin
M uhabbet!.. En güzele, en iyiye, en öze;
E y güzel “Soydan” gelen, “Mustafa bin Ahmed”sin…
Kadir Çetin 11.04.2013 İzmir
Kelimeler:
ziyade; çok, daha çok. çoğalma, artma.
amade; (bir işi yapmaya) hazır.
üftade; 1. düşmüş, düşkün. 2. aşık.
Dildade; "Gönül vermiş, âşık."
azade; başıboş, özgür, hür, erkin, serbest.
meftun; tutkun, gönül vermiş, vurulmuş.
5.0
100% (1)