7
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1972
Okunma

.
Ebem;
nazara gelmiş çocuklara
tuz kavurur,
kurşun dökerdi
“-durmayo ebe
yırtınıyo,
zabbahlara ğadar ağlayo
nusgasını boynundan file
çıkar(t)mayoz emme
demekkiyne bu sefte
taha mukametli nazar etmişler gene
“-“gurşun dögdürün Döndü Ebeye
afsınlatdırın bi
Allah mafazan Allah;
göz-möz varısa
şakgadanak kesili(r)”
dedileridi de
oca(ğı)na düşdüm ay ebe
sen bilin gari
bi gurşun döküvüsen sevabına,”
Ebem başkalarının çocuklarını
pek sevmezdi aslında,
daha doğrusu agamdan başka, aslaa
ama bu durumda;
merhamete gelerek,
kucağına alırdı bebeği
“-Mismillahirrahmenirrahim”
diyerek
açardı bebeğin beleğini
hemen çalı vurulur ocağa,
sacayağına yerleşen
üçe katlanan kahve tavasına
babamın av malzemelerinden
birkaç saçma tanesi
kurşun eritirken ocakta birisi,
bir yandan da ebem duasını ederdi,
“-el benim elim deği(l)
Hatma Anamın eli”
adet üzere bir yandan da bebeği,
gonuşarak severdi
“-aman bu ğözel çocuk da kimimiş böylee,
aman Alla(hı)mm..
kimin guzusuymuş buu!
yarın böyüyüp dee
ebesine-dedesine mi bakacağımış hııhhmm
anasının gözünün nuru
bişiyi yoğumuş yavrımııın
hiş bişiyi yoğumuş,
hiş hasda file değilimiş de(ğil) mi.. hıhn
hinci gurşun döküvücemiş
bu ğözel çocuğa Döndü Ebesi
ebesi de bu o(ğ)lanı bek severimiş
de(ğil) mi oluşum, hıhn
de mi..”
“-yavrımm adın ne bakayın senin ee!
“-fikret ebesi fikret” dedi Küpüş Hesne
Ebem
“-vuyh! oda neyimiş Hesnece”
“-bilmen gari,
bobası go(y)du ay bacım, bobası,
ne bileyin valla neyise..
hincikinner böyle gari ay Döndü Bacı”
“-ee zamane
hinci anasının bobasının adını
gomayollar gari
eveliki ğibi
anşa , fatma, asiye
meemet, irbem zati galmadı,
o esgidenmiş”
“-heye valla öyleymiş
ahir zaman dedikleri bu olmalı”
“zaman sana uymaycağmış
i(n)san zamana uycağmış ay Döndü Bacı”
bir taraftan eşyalar toplaşır çabucak
bebeğin yüzüne bir tülbent ya da çevre
kalbur içinde “sahın”,
sındı yada bıçak
sahın içinde su ve
su içinde iğne.
bir yandan da illa söylenip, zokurdanacak
kim bu çocuğa
neye göz eder kii
Ya Rebbim Ya Resullalaahh
göz etmeden gedesiceler..
anasının ta içinde bir korku,
acaba ne olacak
sanki sünnet ediliyormuş gibi
bebeğine bakamaz
gözü dolar, ağlayamaz
bir parça değil candan
ne de olsa can...
yine besmeleyle,
tavada eritilmiş saçma
suya katılır
“cosss!!” diye bir ses,
su içinde, kurşun acayip şekil alır.
ne bebekte ağlama,
ne diğerlerinde nefes
“-göz var anam göz”
ve göz edene beddualı birkaç söz...
“odu-ocağı kör galmayasıcalar,
gözleri kör olmayasıcalar
kem gözlerini toprak doldurasıcalar
nazar etmeden gedesiceler
Fikired yavrıma nazar mı etmişler”
…
“-me Hatma ğelinimiz,
…
gelinimiizz.. yavrıım al hunu da
çocu(ğu)n omzuna gözelce dikivi
hu suyu da.. kedi köpeg geşmecek
pislik görmeycek bi yere serpittirivi
çıynanmaycak,
kedi-köpeg siğmeycek
neye dersen; Hatma Anam gurşun dökdüğü suyu
höyle çalıya serpceğmiş
bobamın goca köpe(ği) de ordan geçerimiş
huncucuk bi tas su köpe(ği) ıslatsa noluu, ıslatmasa nopluu
işde emme ıslatmış
gosgoca köpeg mavvıklayalak gıvrılmış galmış..”
hadi gelmiş-geşmiş olsun,
bireşden bişiycikleri galmaz evel Allah
mesmele çekmeden uyutma gari
imi !
DİPNOTLAR:
kurşun dökmek: tılsım, efsun
muska: büyü amacıyla yazılan kağıdın üçgen şeklinde bükülerek muhafaza içine alınıp omuz ya da koltuk altında saklanır, muskanın nazar ya da diğer belalardan koruyacağına inanılır
mukametli : mukavemetli, dayanıklı, sağlam, kötü, tesirli
afsınlamak / efsun : tılsım, nazar ya da büyüye karşı, koruyucu büyü,
göz, göze gelmek, göz olmak : nazar, kötü bakış ya da haset nedeniyle kötülük dokunması, hastalıktan kurtulamama
belek: kundak
hatma : fatma
hı hımm : evet mi..
bişiy /bişey - bi şey: birşey
ayşe
ibrahim
heye(he ya): evet, hı-hı anlamında
çevre: pamuklu dokuma büyükçe mendil
sındı: makas
göz etmek: nazarla, kıskançlıkla bakış, kötü bakış
siğmek: işemek, çiş yapmak, küçük çiş
mavvıklamak : acıyarak havlamak, güçlü birinin çıkardığı aciz ses, inleme
imi : emi, tembih
Resim Rahmetli Küpüş Hesne
5.0
100% (7)