0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1374
Okunma

sus, elbette sanada susmak düşer
geçer mevsim-i baharlı düşler
kanrevan olsada umutla çırpınan döşler
göçermiş göçmen kuşlar kızarınca yaprakların yüzü
meyin bitmiyle bomboş kalır bardaklar
yırtılmış örtüler bilmem ki neyi saklar
boğarken papatyaları o anlamsız yasaklar
dilinde zehirlenir şairin anlam bulamayan sözü
bütün duvarlar yıkılır içimde, içime doğru
yokluğun ağrıtır düşleri, harlandırır koru
aklıma takılırda korkutan cevapsız bir soru
bir esmer nisana teslim ederken bir çift gözü
alma, gölgesi yanımda dursun o esmer kuğunun
bir yağmur sonrası topraktan genzime dolan buğunun
kim bilir acıttığını o küçücük ellerin tarifsiz yokluğunun
bakışlarımın yokuşunda dururken gözlerinin izsiz düzü
ali rıfat arku
28/01/2014
istanbul
5.0
100% (2)