3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2607
Okunma

anılarını, yüreğinin tozlarını alıpta giden sevgili
ne kaldı geriye dönüp bakmazsın
içimde dağ gibi büyür sana susuşlar
kaç yeminin zincirini kırdım farkında mısın
nihayetsiz bir uçurumu salıp ömrüme
nasıl dersin konuşmak istemiyorum
aşkın şehrini kurup gönlüme
ben artık burada yaşamak istemiyorum
yarınım nefesinle büyüyen bir umuttur
olmayacaksan bir daha durma, aşkı unuttur
senin olmadığın dünya bana tabuttur
sen misin o gözlerine yandığım, kestiremiyorum
durma hadi bilmediğim bir şey söyle
bir günebakan hikayesiydi bu de
bundan geriye ne kalır elde
dilimi sustursam, gözlerimi susturamıyorum
nerden de demiştim nasılsın diye
gençliğim mi düşten bir sehpada asılsın diye
senden hepten mi umudum kesilsin diye
içimdeki seni küstüremıyorum
söyle yokluğunun dört duvarına nasıl ev derim
sende ki küçük hoşlantıya nasıl dev derim
gönlüne gitmek düşene nasıl kalda sev derim
gidişine olan kinimi kusturamıyorum
ne dedimse o yare yine olmadı
gönül kadehim boş yine dolmadı
leyla taptaze içimde yine solmadı
ne yapsam gönlümdeki mecnunu bastıramıyorum
ALİ RIFAT ARKU
27/08/2012
İSTANBUL
5.0
100% (4)