7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1645
Okunma
YAĞMUR...
Ankara’ya yağmur yağdı bir kış üstü
Üstümde teninden kalan kokun
Zamansız ıslandı mısralarım…
Adı duyulmuş şairler geçti önümden
Sersefil bir rüyanın kan ter ıslaklığı
Dudağıma asılan terennümler
Ve ellerimden tutup seni bana getiren şiirler…
Akşamdı kaldırımlardaydık
Bir sokak lambası şahitti öpüşmemize
Bir de o köşede oturan Müzeyyen …
Yanağımız ay kadar kızarmıştı
Karşımızda aşamadığımız dağlarda gölgeler
Sen elini verdin parmaklarıma
Ben sana dair şeyler yazdım duvarlara…
Kırık köprüler, yaprağını dökmüş ağaçlara aldırmadım
İki adım milyonlarca yokluğun
Mevsimsizlik …
Bir yanım terkindeki tenin
Bir yanım sana sarılan güneşim…
Avuçlarımda çiğ tanesi
Avlumda iki adım gökyüzü
Ve yüzün siyah beyaz bir fotoğraf
Hey be Hey hatıra defterim
Şimdi susta biraz uykusuz yastığımda yat…
“Ankara’da yağmur içimde senli sağanaklar, kar döker belki sabahlar, yokluğunda sarkıt büyütürken düşlerim, bir şehir üşür bir ben donarım, yürüdüğüm her sokak sadece beni ısıtır, bir de senli şarkılar… sen sayma sakın asla, beni terleten şiirleri….”
5.0
100% (12)