4
Yorum
14
Beğeni
4,8
Puan
1214
Okunma
sallama şiir bir de deminde çay işte...
EKSİK MEVSİMLER…
İlkin iklimleri eksilttim kendi içimde
Mevsimsel sancılarım oldu çoğu zaman
Kanadı kesilmiş kuşlar çarptı pencerelere
Kızıla dönmüş şafaklarda kan çanağı
Bir bakışlarım kaldı her gün doğumu seni bekleyişlerde….
Her dökülen yaprak takvimdeki sonbahar
Çiğ düşen bir vaktin yansıması
Alıp götürdü fırtına
Saçlarından kalan kokundu bana tek düşen/ tek mirasın...
Sonrasında bir düş çizdim
İçimdeki çetrefilli sensizliğe
Eklerken iki kişilik bir renk
Seni maviye boyadım koyusundan
Okyanus yeşili kavuşmalar yakamızda…
Ki sen hep kiraz zamanını severdin
Ve ben senin dudaklarındaki ilkbaharı
Demin bir çiğ düştü
Fikrimin üşüyen yanlarına takıldı gelişin...
Şimdi üşüdüm desem karşımdaki dağlara
Bulutlar duyar da düşer mi eski yürüdüğümüz kaldırımlara
Kokun girer mi ansızın perdemi okşayarak dar odama
Ya da erir mi ocağımdaki ateşim bir kış günü…
Elimde eski resmin kar dökerken kirpiğim
Isınır mı dışarıdaki buzlu sokaklar
Paranfin kokulu mumlara inat
İki satır bir mektup bir de yaralı mısralar
Getir mi seni benim eskilerime…
Kanayan tarihler
Kolumdaki kol saatim
Asırlık sarnıçlara doldurduğum hatıralarım
Yetmeyen kelimelerim tarif edebilir mi ki seni
Gidişinle naçar kalmışsa sözcüklerim…
Eksilmeseydi eğer şiirler
Ben şarkılar söyleyecektim
Gitmeseydin benden eğer
Koşacaktı bir yanım yanmış kentlerin peşine
Elimde eski romanlar yakamda kokun (yakamoz)
İki söz diyecektim Sümerlerden (sürmelerinden kalma )
Bir aşkın yarımlığındaki güncesine…
5.0
92% (11)
2.0
8% (1)