ihbar ediyorum kendimi....


mum ışığında
Fransız yemeği yenir bazen
bazen de
kitap okunur
işsiz babanın
elektriksiz çocuğu olarak..

bazen
ayakkabı kutularında
saklanır milyonlar
ki
hangi yetimin
hangi mazlumun hakkıdır diye sormadan
bazen de
ayakkabısı bile olmaz birilerinin
ve ayakkabı kutularını toplar çıplak ayak
götürür evine
sobada yakar ana
ısınır buz gibi küçük ayaklar..

onur
kıyasıya satılır bazen
tezgah altı işportalarda
üstüne
toprak peşkeş çekmesi bedava verilir
ve gören yüzünü çevirir korkak korkak
ardından alkışlar hiç utanmadan
bazen de
aç girilir yatağa
onurun garantisinde
soğur düşler geçer uykudan
yağar yağmur gibi göz yaşı
susar hayallerin türküsü
ve yokluk
bir mıh gibi batar çaresizliğe
yinede
sahiplenir adam olan onurunu
satmaz acısını,doğrusunu
son bir çareyse ölüm
hoş gelir,sefa gelir..


aşık olur bazıları
altı para
üstü varlık olan hikayelerde
boyalı kadınların
purolu adamların olan
ve zenginliği ispat istemeyen düğünler kurulur
bir zamandır ki
bitmez saltanatı
bitmez masalı
yavaşça kapanır perde
ardında kalır tüm pisliğiyle yağmacılar
bazen de
yüreğine dersim dağları düşen delikanlılar yanar
yüzlerinde Karadeniz güzelliği konaklayan kızlara
ezberleme sevdalar değil
çocukça hasretler çekilir sessiz sessiz çığlıklar da
aşk
değil saraylara,saltanata
sığmaz o zaman evrene,sonsuzluğa
aşk
irdelenmez onların yüreğinde
delikanlı
sevdası uğruna
onun tek göz yaşına kurban eder tanrıları
ve
yaşam sevdanın sırtına binerek
uzaklaşır yıldızlar ülkesine..


ve bazen de
ihbar eder kimileri kendini benim gibi
eğer
hayat hala bir deri bir kemik yaşanıyorsa kara kıta da
eğer
hala mülteci umutsuzluklar da
tek suçlu çocuklarsa
eğer
hala kadınlar zorla yaşatılıyorsa orta çağda
eğer
kanıyorsa hala Dersim,Maraş,Sivas,Çorum,
eğer
aklını yitirmişler katırları bir tutuyorsa insan hayatıyla
ki
hala hayvanlara eziyet ediyorsa puşt yavşaklar
eğer
hala ırkından dolayı ayrım görüyorsa azınlıklar
eğer
küçük görülüyorsa Aleviler
eğer
hala ağlıyorsa Metin Göktepe’nin anası
eğer
hala bulunamıyorsa kayıplar
ve meydanlarda yaralıysa analarımız
eğer
sessizliğe bürünmüşse insanlık
hala vuruluyorsa hak arayan güvercinler meydanlarda
eğer
suçlu hala suçsuzluk mertebesinde cirit atıyorsa
ve eğer
dımdızlak gördüklerime dımdızlak kalıyorsam
evet
kendimi ihbar ediyorum..


eğer acıyorsa yüreğin hala,acımasın be çocuk:(


hasan abinin mezopotamya yüreğine teşekkürlerimle....