13
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
3818
Okunma


“İnce bileklerinden sızan kana bakıyordu” diye başlar kimi hikayeler
Hayli gayret içindedir zaman ona işlerken
Sökülen düş eskileri yeniden örülmek istense de yoktur faydası
Çam sakızı çoban armağanı bir hayat
Yarı yaşını çoktan geçmiş bir kadının bileklerinde konaklıyor
O hayatın içinde onun dışında herkes rahat
Ölümü özleyen bir çocuk biriktirmiş gözlerinde
Sevgiye dair hiçbir kırıntı yok sözlerinde
Kucak kucak özlemek düşmüş de ayaklarının dibine
Özlenmek denince susuyor
Neden
Nedensizce bedel ödeyen incecik bir beden
Korkulu bir düşün karnını sıvazlıyor
Becerebilseydi gitmeyi
Bir gidebilseydi
Çokça giderdi ya
Gideceği yer kadar yalnızdı
Tanımsızdı arsızca kurtulmak istedikleri
Göz çukuruna yuva yapmıştı dünya
Neydi ki bu kentten götüremedikleri
Üst kata taşınan kocasını terk etmiş kadın
Köşeyi dönmeden geçilen tekel bayii
Az ileride yeni açılan alış veriş merkezi
İki semt ötede yarı çatlak bir kuzen
Üç beş aydır keman dersi aldığı baldırı çıplak bir öğretmen
Hangisi bir ağıda düşerdi
Düşündü
Hayat ne komikti
Güldü
Bir hayata baktı bir de bileğinden sızan kana
Gözlerinden ağır bir uyku geçiyor
Şaşırıyor
İçindeki yangına inat üşüyor
Bir sevişme hatırlıyor ısınmak için
Hatırladıkça büyüyor üşümek
Sessizliğe mühürlenmiş dudak kıvrımında
Kıvranan tebessümle ısınıp
Aklından bir sayı tutuyor
Bir
İki
Üç
Tıp...
Sevgi Dündar/ Ocak2014
Çalışmaya ses olan sevgili Seyide Cinaloğlu Doyran arkadaşıma sonsuz teşekkürlerimle...
5.0
96% (27)
4.0
4% (1)