5
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
2340
Okunma

küllü hayatlar savrulur bin yıllık aşklara...
kimse anlamaz
bariyeri geçtiğim vakit
kavga çoktan büyümüş olur
ve karanlık bir mavzer gelip oturur meydanın orta yerine
yani
hayat her daim karışık esaretler büyütüyor
bende o aranan esiri oynuyorum çocukların kir pas oyunlarında
palyaço neden gizlenir diye sordum dervişin birine
sorduğun sorunun adamı ol öyle gel dedi..sustum..
yalnızlığın kitapların ayracı olduğu bir masalda buldum kendimi
yıkık dökük olmasının dışında
gizemli çekici ve anlamlı anlamsız bir durum ağıdı
topraktan ince bir ip gibi geçen suyun
sessizliği karışır tekil düşlerine
oysa kalabalık enkazlar türer çoğu kez üzüntülü öyküsünde
bulutları yarı dramatik
yarı tuhaf hikayeler yağdıran bir asimilasyon olur yalnızlığın..
benden başka yalnızlık var mı bilmiyorum
varsa da anlıyorum da vurdumduymaz anıma geliyor
bambaşka hayaller kuruyorum
gel gör ki en başta ki bariyerin ortasına düşüyor düşlerim
sancısız bir kentin uykusunu özlüyorum
vuruyorum kafamı kaldırımın ahşap yastığına
birden ayakları kocaman bir görünmez polis tekmeliyor rüyamı
fırladığım gibi gerçek üstü düşten
koşarak uzaklaşıyorum hangi zamanın yolunda olduğumu bilmeden
soluksuz duruyorum duvarları soğuk bir ayrılığın öncesinde
ve görüyorum yüreği paramparça iki sevgilinin ters yön istikametlerini..
yokluğun dolandığı sokaklar var rihter ölçeği yüksek
yıkılan hayallerin tespiti yapılacak birazdan
gördüğüm kadarıyla ağar çığlıklı olanlar çoğunlukta
gerisi şimdilik idare eder hayaller konumunda
basık havanın enkazı ölümcül zaten
birde acınası boşluklar caddelerde yarı çapında ölüm resitali
yokluğun selamı varmış hasrete
anlamıyorum
nedir yokluğun yada hasretin bu acı verme hastalığı...
ve koynumda ıhlamurlu kokular
adımlayarak yaklaştığım incir reçeli bir düş
kapısı alaca kelimelerden bir ev aradığım
sanki yorgunum da pat diye düşecek gibiyim sevgilinin kollarına
sanırım ıslak geçiyor zamanı kentin
yağmur yoksa deniz, deniz yoksa dere, dere yoksa rutubet
hiçbiri yoksa göz yaşı biriktirir ve ıslanır korkuluk zaman....
hiçbir şey olduğunda çoğalır bazen yaşam...