6
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
1946
Okunma

sevgili..
korkuyorum yalnızlığın sensiz halinden
çıkıyorum yıldız tozlarının en yüksek dağına
ve bağırdıkça acınası kimsesizliğe
gözlerim buğulu bulutlar topluyor yokluğunun kuraklığına..
anlamak mı
tek başına olmayışını kavramak
serin bir rıhtımın kafa üstü terke düşüşünde
eğilerek sol tarafımdaki yoksulluğa
içime boşaltmak mı ölümcül uzaklığını..
yine özlediğim kadar yıkılıyorsun düşlerime
baygın hayaller varlığını aralıklı anımsatsa da
gerçeklerin yıkıntılarında eziliyor ruhum
eski bir savaşı anlatır gibi olmadığın şehir
delik deşik duvarların karanlığında ölü çocuklar
ardımda serin bir kış uykusu sessizliğin
ve geriye kalan bomba sesleri..
yudumladığım şiirlerin
hecelerine bağışlıyorum seni
sonra
yıpranmış resmine geliyorum harflerle sarhoş olup
en fazla ağlıyorum aslında
yokluğunun bir köşesine oturup susuyorum
eklem eklem kireçleniyor taşların ortasında ömrüm
ne bağışlanacak bir aşk buluyor dudaklarımdaki çatlaklar
nede soğuyor geride bıraktığın ayak izindeki olmayışın
kısaca
rotasından çıkmış bir kağıt geminin ardından bakıyor yüreğim
sonunda bir deniz fenerine çarpacak
yada
ufkun kimselerin bilmediği bir toprak parçasında kaybolacak sensizlik..
yitirilen aşkın en fazla ölene kadar çekilen öyküsüne
bazende daha ötesine..