1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1675
Okunma

ÇOCUKSU DÜŞLERDEN KALAN
Eskiden,
çok eskiden mutlulukt düşlerdik
çocuksu hayallerle
uçuk kaçık düşler mavisinden
biatkâr havariler gibi
İçimiz alabildiği kadar
Anlayabildiğimiz kadar mutluluk
Şimdi;
Yüreğimize ayrılık haberi düştü
Ram olmuş sürgüne giden esirler gibi
Nereye baksak buz kesmiş mermer duvarlar
Müebbet’e hüküm giymiş acının dilini kanatır
Belli ki eksik bir şeyler var yaşamın tadında
Nereden başladık
Nereden başlamalıydık
nerede durduysak hep eksik kaldı
Ve
Tam da ulaştık derken
Belki de hayata hep geç kaldık
Bir yanımız öksüz, öbür yanımız yetim
Ölümün kıyısında sarılırken prangalara
Ne hikmetse aaah çekerek
adını hep yalnızlık koyduk
ve döndük şiirlere sığındık
ve bunu biz özgürlük sandık
Mutluluk, sevgi, aşk diye notlar düşer
Hicranı yok sayar
adına vuslat derdik
Olmazdı zaten başka bir söylem
Yazamazdı kalemlerimiz kini nefreti
Vefada vuslata hep kalem kırardık
Bu yüzden biz;
Zamanın peşinde vuruyoruz dibine hayatın
Koynunda avuturken yüreklerimizi boş kadehlerin
İzmaritler vals yapıyor masanın diğer ucunda
Savurarak külünü hayatımıza
Ve sonbahar düştü avuçlarımıza
Geldik artık düşe kalka menzile
Vuslatta mutluluk düşleyerek.
Hüma Efkan
5.0
100% (2)