HUZUR

Gök yüzünün derin mavisinden süzülüp gelen huzura,
hoş geldin diyorum.
Hoş geldin huzurum.
Hoş geldin,
mutluluğa açılan kapım.

Işıklı vadilere doğan güneşin ardından
yine,
yeniden,
masallar anlatacağım sana.

Rüzgârın avuçlarıma bıraktığı serinliğe
şiirler yazıp;
her hecesinde adını anacağım.
Nefesimin ucunda titreşen dizeleri;
Kelebek kanatlarına yükleyip,
aşkı papatyalarda arayacağım.

Kim bilir,
belki uzun bir yolculuğa çıkarız.
Kendi içimizin cennetinden geçerken,
ilkbaharı müjdeleyen erik çiçekleri gibi yeniden filizleniriz.
Yeter ki tut ellerimi;
göğsümüzü titreten o uçurumu
birer adımlık cesaretle geçelim.

Hadi gel,
kentin ışıklarıyla kırpışan Kavacık sahilinde,
gümüş dalgaların kıyıya sürüdüğü umutlarla yürüyelim.
Savrulan yapraklar arasında,
özgürce esen rüzgârla konuşsun yüreklerimiz.

Gözlerimizin içinde
geceyi aydınlatan gizli bir kıvılcım yakar,
aşkı en derin duygularla yüreğimize mühürleriz.

Hoş geldin gök yüzünün derin mavisinden süzülüp gelen huzur.
Hoş geldin,
yaşamlarımıza dokunan sevgi.
Hoş geldin aşk.

Efkan ÖTGÜN