2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
208
Okunma

KARANLIĞIN ÜRKÜTÜCÜ SESSİZLİĞİ
Karanlığın ürkütücü sessizliğiyle
geçmişe gidiyorum.
Her adım,
her bakış,
her kayboluş
bir tokat gibi patlıyor yüzümde.
Hatırlamıyorum…
Hangi zaman dilimiydi,
hangi düş kırığı,
hangi umutsuzluğun pençesiydi
senli yaralarımı sızlatan?
Hangi düşe uğradıysam
hiçbir kapı açılmadı.
Hiçbir an’da iz yoktu.
Kime sorduysam seni,
kimsenin suskunluğunu çözemedim.
Meğer ne zormuş
insanın kendi içine yolculuğu…
Nihayet,
bir kitap arasında;
kuru bir çınar yaprağı buldum.
Ve sonra,
ayın şavkıyla bahçede parlayan kasımpatı
karanlığa taç gibiydi.
Biliyorum,
güzel bir söz söylesen
yıldızlar yağacaktı…
Ama sen sustun.
Ben bir şey diyecektim ki
adını unuttum.
Hatırlarsam diyeceklerimi,
senli bir sonsuzluk
içime doğacak gibi…
Kapattım sayfayı.
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (4)