4
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1250
Okunma

bazı filmler, bazı kitaplar, şiirler, hayaller...
Ankara’yı özlemek mesela,
Eskişehir, Bilecik...
kapı kapı dolaşmadan gözlerimle aramak,
kuşların kanatlarına dolanmış bir iplik
yarım kalmış atkılar kadar güzel
ve ne kadar özel olduğunu bilemezsin
hiçbir zaman tükenmemek.
tükeniyoruz
etimizi yakıyor oksijen, ciğerlerimizde karbon faciası
ellerim ne de güzel kokuyor tiner
bu şehirlerden sonra sana gelmek vardı
vişne kokulu bahçeler
biraz Batum, biraz çay ve koklayamamış olman saçlarını benim gibi
saçların diyorum ne güzel
yılın her günü hazır açmaya
başında saklanmış tohum
kan pompalıyor kalp tüm damarlarıyla
sen, bu dünyanın bilmem kaçıncı harikası
görenler, geçirenler, sevenler, sevmeyenler
hayranım sana.
içimde ezilen ütopyaların uygarca kendilerini mahvedişi var
biraz izin vermeliler, biraz sentetik, eli boş dönmemeli babalar
emeğiyle çalışana hürmetin bedeli bu faturalar
şehirlerin hepsi aynı aslında, hepsinde kasımpatı yalnızlığı
gözlerine ilişen bacak ağrılarından ötürü kan dolan pakette
ölümlüler tablosunda adımız da var
binmediğimiz vasıta kalmasın diye bu dünya
derimin üzerine yapışan günün ağırlığı
ne demiştim, tüm şehirler aynı yalnızlık,
albatros sarılı boynundan seğiren hayat...
tüm siyahlar birikse de kanında
sen hala bembeyazsın,
Meryem’in İsevi kanatlarıyla.
5.0
100% (9)