Okuduğunuz
şiir
3.11.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
GÖZÜNDE İZİM Mİ VAR
Gözden yaş akmadan da meğer ağlarmış insan. Çektiğim acıları demeye lüzum mu var? ’Günün her saatinde, sürekli beni ansan, Geçmişi unutalım’ demeye yüzüm mü var!
Yarım yamalak kaldı sana yazılan şiir, Kalemi sustuğunda yaşayamaz ki şair. Küf kokan sandıklarda ne varsa sana dair, Öpüp öpüp ağlarım başka bir çözüm mü var?
Sana dönük gönlümün değişmeyen rotası, Daraldıkça daralır yüreğimin ortası. Ne umutlara gebe biten günün ertesi, Yarınlara koşacak dermanlı dizim mi var?
Gözlerin mi yansımış simsiyahtır kaderim. Ardı sıra geliyor; tükenmiyor kederim. Sabır taşı değilim, bazen isyan ederim! ’Dertlere Yuva’ diye alnımda yazım mı var?
Gönlüme közün düştü; heder oldu gül bağım. Sözler tükendi artık, boğazım düğüm düğüm! Halimden bülbül anlar; sevdadır ortak bağım. Ömrüme hazan çöktü; baharım, yazım mı var?
Aylar yılları kovar, ben takvimlere düşman. Ellerim ettiğinden; dilim sözünden pişman! Kolay oldu mu bilmem unutmaya çalışman? ’Unuttum’ dese de dil, gözünde izim mi var?
S. YILMAZ
Şiirimi ’Günün Hece Şiiri’ olarak seçen değerli Seçki Kurulu’na çok teşekkür ederim. Sayfamı varlıklarıyla onurlandıran; gerek yorum yazan gerek sessizce favorisine alıp çıkan (benim yaptığım gibi) tüm şiir dostlarıma gönülden teşekkür ederim. Saygı ve sevgilerimle...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
MERHABALAR GÖNÜL DOSTU İNSAN ; BEN BU SESTEN ŞİİR DİNLEMEYİ ÇOK ÇOK SEVİYORUM..HEM ŞİİR İÇERİĞİ HEMDE SES VE YORUM ÖZELLİĞİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURULARAK HAKKI TESLİM EDİLMİŞ BİR ESERDİ DEMEK NE KADAR YETERLİ BİLMEM..HARİKA DEMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY GELMİYOR DİLİME..ÇOK ANLAM YÜKLÜ BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI..YÜREĞİNİZ DERT GÖRMESİN DİYOR KUTLUYORUM EMEĞİNİZİ .. SELAM VE SAYGIMLA..
Aylar yılları kovar, ben takvimlere düşman. Ellerim ettiğinden; dilim sözünden pişman! Kolay oldu mu bilmem unutmaya çalışman? ’Unuttum’ dese de dil, gözünde izim mi var?
emeğine saglık perim..tadında...he zamanki güzelliği ve özelliği ile yine..sevgim ve tebrıklerimle can
Gözlerin mi yansımış simsiyahtır kaderim. Ardı sıra geliyor; tükenmiyor kederim. Sabır taşı değilim, bazen isyan ederim! ’Dertlere Yuva’ diye alnımda yazım mı var?
Bu mükemmel şiire geç kalmışlığımı bağışlayın. Sayfanızdan ayrılamadım. Şiirin tekniği hakkında Arkadaşımız Şükran Hanımı ve Mehmet Emin üstadımızın Kafiye konusundaki yorumlarını da okudum.
Aslında hece tekniği hakkındaki bu karşılıklı yorumlar; okuyucuya ışık tutma açısından çok yerinde oluyor.
Konunun açıklık kazanmasına sebep olduğu için Şükran Hanım'a Ve hece üstadı sayın Oflu hocamıza teşekkür ediyorum.
Buğulu sesinizle yaptığınız yorum şiire ruh katmış. Günün seçkisini kutluyor selam sevgilerimi iletiyorum.
Oflu Hocamla, Şükran hanımın yorumları ve bilgilendirmeleri çok hoştu. Detaylarıyla irdelenmesi ne güzel olmuş, güne yakışan bu değerli eserin... Okudum, beğendim, yorumlardan faydalandım ve aldım heybeme gidiyorum...
Nice güzel anlamlı şiirlere SESSİZ PERİ... Saygım ve hürmetlerimle....
Aylar yılları kovar, ben takvimlere düşman. Ellerim ettiğinden; dilim sözünden pişman! Kolay oldu mu bilmem unutmaya çalışman? ’Unuttum’ dese de dil, gözünde izim mi var?
Kutluyorum bu güzel dizeleri yüreğinize sağlık.. Sevgiler sunarım..
Şiir; Teması, anlatımı ve seslendiresiyle muhteşemdi ve günü fazlasıyla hak etmiş... Okurken mısralardaki ahenk ve hüzün insanı oldukça çok etkiliyor, hele dinlerken bu etki katbekat yükseliyor...Kaleminize ve sesinize teşekkürler, bu, şiir ziyafeti için... Selam ve saygı ile...
sevda yüklü, duygu yoğunluğu çok yüksek dizelerdi. bir şiirimde demiştim ki:
"Ben mi dedim; "artık beni unut diye güzelim?" Aklımın hiç köşesinden geçmiyordu ayrılık...
unuttum dese dilim, yalan, yalan, billahi yalan derken şarkılar, unuturum demek ne mümkün. lezzet dolu, kurgusu ve örgüsü mükemmel, okuması haz veren müstesna bir şiirdi. tebrikler ve saygılar...HŞT
Gözlerin mi yansımış simsiyahtır kaderim. Ardı sıra geliyor; tükenmiyor kederim. Sabır taşı değilim, bazen isyan ederim! ’Dertlere Yuva’ diye alnımda yazım mı var?
Kuru bir teşekkür sanmayın. Koca bir tefekküre daldım mısralarda. Aldım içime, daldım içine.. teşekkür ederim.
Gözlerin mi yansımış simsiyahtır kaderim. Ardı sıra geliyor; tükenmiyor kederim. Sabır taşı değilim, bazen isyan ederim! ’’Dertlere Yuva’’ diye alnımda yazım mı var?
Dinlediğimde ruhuma hitap eden,kadife sesinizle ve sizin yüreğinizin dokusuyla bütünleşmiş bir değer şiir. Hüzün duygusunun bam teline vurmuşsunuz.Şiiri en iyi şairi hissedip yorumlar derler,siz de oldukça başarılı yorumlamışsınız.Duygu ,duygu selinde şiirden çıkamadım. Ses,yorum,fon ve şiir özenle hazırlanmış, güne gelen hece şiirinize beğenim ve tebriklerimle.Sevgi ve selamlarımla...
Gözden yaş akmadan da meğer ağlarmış insan. Çektiğim acıları demeye lüzum mu var? ’’Günün her saatinde, sürekli beni ansan, Geçmişi unutalım’’ demeye yüzüm mü var!
Yarım yamalak kaldı sana yazılan şiir, Kalemi sustuğunda yaşayamaz ki şair. Küf kokan sandıklarda ne varsa sana dair, Öpüp öpüp ağlarım başka bir çözüm mü var?
Sana dönük gönlümün değişmeyen rotası, Daraldıkça daralır yüreğimin ortası. Ne umutlara gebe biten günün ertesi, Yarınlara koşacak dermanlı dizim mi var?
Gözlerin mi yansımış simsiyahtır kaderim. Ardı sıra geliyor; tükenmiyor kederim. Sabır taşı değilim, bazen isyan ederim! ’’Dertlere Yuva’’ diye alnımda yazım mı var?
Gönlüme közün düştü; heder oldu gül bağım. Sözler tükendi artık, boğazım düğüm düğüm! Halimden bülbül anlar; sevdadır ortak bağım. Ömrüme hazan çöktü; baharım, yazım mı var?
Aylar yılları kovar, ben takvimlere düşman. Ellerim ettiğinden; dilim sözünden pişman! Kolay oldu mu bilmem unutmaya çalışman? ’’Unuttum’’ dese de dil, gözünde izim mi var?
gönlüne kalemine sağlık şiiriniz günün şiiri seçildiği için tebrik ederim
ismail_42 tarafından 11/4/2013 8:50:44 AM zamanında düzenlenmiştir.
Hüzün taşır kervanda bir deve yüküm mü var Yoksa yükün tamamı sen diye hüküm mü var Taşırım ömür boyu yolumda büküm mü var Bellemişim bu yol hak yolunda gözüm mü var?_____diyesim geldi.
Tekniğiyle, duygunun akıcı, lirik bir şekilde akıcı bir şekilde anlatımıyla nitelikli, çok güzel bir eser okudum.
Bu şiirde bir konunun altını çizmek istiyorum, Sayın şairimiz halen pek çok otoritelerce tartışma konusu olan, çoğu şairlerimizce kabul görmüş bir kafiyelendirmeyi eserinde işlemiştir.
Şiirin tümüne baktığımızda sayın şairimizin kökten kafiyeyi eserinde baz aldığı görülmekte.Ancak aşağıdaki dörtlükte
Sana dönük gönlümün değişmeyen rotası, Daraldıkça daralır yüreğimin ortası. Ne umutlara gebe biten günün ertesi, Yarınlara koşacak dermanlı dizim mi var?
rota / orta / erte ...........kafiyelerine baktığımızda ' erte ' kafiyesinin diğer iki dizedeki kafiyelere uymadığı gibi görülmekte. Normal şartlarda kafiyesizlik gibi bile algılanabilir.
Dil' in özünü araştıran bazı edebiyatçılarımızca bu konuya bilimsel bir açıklama getirilmiş, çıktıkları sesin ortaklığına göre yapılan bu tür kafiyelendirmeye çeyrek kafiye ismi verilmiştir. Ses, doygunluk ve ahengin bir zengin, bir tam, hatta bir yarım kafiyeden daha az olduğu halde şiirde anlamın sırf teknik yönden belki de tam olarak sağlanabilmesinin mümkün olmadığı anlar da bu kafiyenin de kullanılabileceği imlenmiştir.
Çeyrek kafiye tıpkı şairimizin e / a sesinde kullanıldığı gibi ; ş/ç - z/ s - n/l/r sesleriyle de çok fazla bu çeyrek kafiyelendirmenin yapıldığını görmekteyiz.
Beni görüp suratını asarsa Bana nispet şurda burda gezerse Eğer birgün selâmını keserse Durmam bu ellerde giderim gayrı (feymani ) ......( s ve z sesleriyle )
Dinle nasihatım ne diyom sana Bu da bir öğüttür zannetme çene Çalışmayla verse verirdi bana Bu köşkü sarayı sana kim verdi (Âşık Ruhsatî, Kaya 1999: 181).............(e ve a sesleriyle )
Hana vardım han değil Penceresi cam değil Bu gün ben yâri gördüm Ölürsem de gam değil..........( Dadaloğlu ).............(n ve m sesleriyle )
Bu tür örneklerde bilinen kökten kafiyenin o sabit, değişmez katı kuralını yıkacak bir düşünceyi de savunmuşlardır.Bu tür ses çıkışları aynı olan harflerden önce gelen sessiz harfi (n) de katarak tam kafiye kabul etmemiz gerekir bile demişlerdir.Ama bence çeyrek kafiye tanımı en doğrusu olur bu tür kafiyelendirmelerde diye düşünüyorum.
" yaz " cinaslı kafiyesiyle yapılan ayak şiirde çok şık olmuş. Cinasları bir başka seviyorum nedense.Kelimelerin kendi aralarındaki bu yazılışlarında ki organik bağa rağmen özgürlüklerini, kimliklerini daha net vermesini sağlıyor.Sanki kelimeler cinaslarda bir başka konuşuyor gibi geliyor bana.Şiirimizin akışında ve anlatımındaki rahatlık en çok dikkat çeken özellikti.
Sabah sabah epey konuştum yani yazdım :) Gönülden kutlarım yetkin kaleminizi ve değerli eserinizi.
Tam kafiye ; Mısra sonlarındaki iki ses (harf) benzerliğine denir.
Şimdi bizim bahsettiğimiz konuda böylesi bir durum yok ise ...
ve bundan tam kafiye kabul edilir şeklinde diye bahsediliyor isek...
Bu sözde muhatap aramamıza gerek yok...
Zaten öyle olmadığı halde bu şekilde kabul edildiği anlamı otomatik olarak ortaya çıkar...
Ben söyleyiş üzerine o cümleyi kullandım hocam.Falanca kişi demiştir demedim ki..ama bu konuyu araştıracağım sırf sizin için araştıracağım.Şu an iş yerindeyim ...çok yazamıyorum ama size mutlaka etraflı olarak döneceğim .... Çünkü bu konuda daha önceden okuduğum eserler var.Kütüphaneme ulaşmam lazım :) iş yerinden de ulaşamıyorum ona :)
Ayrıca kabul ediliyor...demek olmadığı halde öyleymiş gibi görülüyor ... anlamını da kapsıyor ...yani tam kafiye olmadığı halde bu şekilde kabul ediliyor...
:) Teşekkür ederim Sevgili Sessiz Peri...ben o niyetle kullandığınızı söylemedim ki...adını her ne şekilde düşünerek kullanmış olursanız olun,. edebiyatta bunun adının çeyrek kafiye olduğunu söyledim sadece .
Selam ve sevgiyle...
Sonuçta Tunç kafiye mi değil , Tam kafiye mi değil, Zengin mi , cinas mı değil..
Peki sesli harf kafiyesi diyorsunuz ...işte diyorum ki bunun adı çeyrek kafiyedir.Aslında aynı şeyi diyoruz da ...neyse ..
Öncelikle değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Sevgili Şükran Hanım;
''Sana dönük gönlümün değişmeyen rotası, Daraldıkça daralır yüreğimin ortası. Ne umutlara gebe biten günün ertesi, Yarınlara koşacak dermanlı dizim mi var?''
Bu dörtlükte ''rota / orta / erte'' olarak çeyrek kafiye kapsamında kullanmadım sesli harflerle yapılan kafiyeler kapsamında ''rota-sı / orta-sı / erte-si “ olarak kullandım. Bu durumda Sayın Oflu Hocamıza ayrıca teşekkür ederim.
Görüşlerinize kesinlikle katılıyor ve sonsuz saygı duyuyorum.
Elbette kabul etme ya da etmeme herkesin kendi insiyatifine kalmış bir durumdur.Nihayetinde edebiyatta her dem bir konuyu savunanlar olduğu kadar karşı cephesinde olanlarda az değildir.Edebiyat tarihi bu tür tartışmalar ve çelişkilerle doludur .
Ama böylesi bir durumu çeyrek kafiye olarak nitelendirenler de var diyorum ben.Ve buna itiraz edenlerde.Örnekler de de verdiğim gibi Halk edebiyatında çokca kullanılmış bu kafiyelendirme tekniği.
Hani diyoruz ya , sırtımızı geçmişimize dönmemeliyiz diye belki bu anlamda düşündüğümüzde bu şekilde bir davranış şekli olarak kabul görülebilmesi yüksek bir yer tutar ki...reddi anlamında geçmişteki halk edebiyatında örnekleri de bir anlamda red anlamını taşır bu.Ha ne yapmış uzmanlar madem kabul etmeliyiz ad koyalım demişler :)
Reddin olmadığı yerde kabul olmaz zorundadır diye düşünüyorum...
Şu var ; Bir zengin, bir tunç, bir tam kafiye kadar ahenk, ritm, ses doygunluğu var mı elbette yok ...mümkün mertebe en güzel ses ve rit veren en doğrusudur...bunun da ayrıca altını çizmekte yarar görüyorum.
Ayrı sesli harflerle yapılan kafiyeler “ çeyrek kafiye “ kapsamında değerlendirilmez Şükran hanım. Bunlar ayrı bir tartışmadır.
Halk şiirinde kelime yapıları birbirine benzeyen, gerek yapı gerek mahreçleri birbirlerine yakın olan kelimelerdeki sesli harflerle kafiye yapılması bir gelenektir ve halk şiiri dışında da zaman zaman kullanılmıştır. Buradaki döngüsel değişim kelime içindeki önceki sesli harfe uygun bir sesli harfin kelime sonuna gelmez zorunluluğundandır.
" artı-tartı-tortu " : ArtI / tArtI /tOrtU…. " rota-orta-erte" : rOtA / OrtA / ErtE.. " sana-bana-çene: sAnA / bAnA / çEnE.. , " sayı-ayı-kuyu : sAyI / AyI / kUyU.. ... gibi.
Ne var ki, bu tür kafiyeler sadece sesli harflerle yapıldığından ve sesli harfleri aynı kapsamda değerlendirenlerin çoğunluk olduğundan pek ses çıkmamıştır.
Ama " çeyrek kafiye " konusunda kabul edenlerden çok kabul etmeyenlerin olduğunu biliyoruz. Çeyrek kafiye anlayışı sesli harflerin dışında ve ek almış kelimelerle yapıldığı ve kafiye anlayışını bozacağı yönündeki itirazlar çoğunlukta olduğundan edebî anlamda pek kabul görmemiştir. Ben de bu görüşteyim. Bu ikisini birbirinden ayırmamız gerekir kanaatimce…
Bu şiirdeki “ rota-sı / orta-sı / erte-si “ kafiyelenişi de çeyrek kafiye kapsamında değil sesli harflerle yapılan kafiyeler kapsamında değerlendirilmelidir diye düşünüyorum.
Edebiyatdefteri.com sitesinde sizin kadar öğrenmeye ve de öğretmeye azimli bir başkası var mı bilemiyorum. Bu değerli yorumunuz edebiyat dünyası adına çok sevindirici, büyük bir özveri içindesiniz.
Kutlarım sizi. Biliyorum, verdikçe daha fazlasını alacaksınız ve gönlünüz daha da zenginleşecek.
Tam kafiye ; Mısra sonlarındaki iki ses (harf) benzerliğine denir.
Şimdi bizim bahsettiğimiz konuda böylesi bir durum yok ise ...
ve bundan tam kafiye kabul edilir şeklinde diye bahsediliyor isek...
Bu sözde muhatap aramamıza gerek yok...
Zaten öyle olmadığı halde bu şekilde kabul edildiği anlamı otomatik olarak ortaya çıkar...
Ben söyleyiş üzerine o cümleyi kullandım hocam.Falanca kişi demiştir demedim ki..ama bu konuyu araştıracağım sırf sizin için araştıracağım.Şu an iş yerindeyim ...çok yazamıyorum ama size mutlaka etraflı olarak döneceğim .... Çünkü bu konuda daha önceden okuduğum eserler var.Kütüphaneme ulaşmam lazım :) iş yerinden de ulaşamıyorum ona :)
Ayrıca kabul ediliyor...demek olmadığı halde öyleymiş gibi görülüyor ... anlamını da kapsıyor ...yani tam kafiye olmadığı halde bu şekilde kabul ediliyor...
:) Teşekkür ederim Sevgili Sessiz Peri...ben o niyetle kullandığınızı söylemedim ki...adını her ne şekilde düşünerek kullanmış olursanız olun,. edebiyatta bunun adının çeyrek kafiye olduğunu söyledim sadece .
Selam ve sevgiyle...
Sonuçta Tunç kafiye mi değil , Tam kafiye mi değil, Zengin mi , cinas mı değil..
Peki sesli harf kafiyesi diyorsunuz ...işte diyorum ki bunun adı çeyrek kafiyedir.Aslında aynı şeyi diyoruz da ...neyse ..
Öncelikle değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. Sevgili Şükran Hanım;
''Sana dönük gönlümün değişmeyen rotası, Daraldıkça daralır yüreğimin ortası. Ne umutlara gebe biten günün ertesi, Yarınlara koşacak dermanlı dizim mi var?''
Bu dörtlükte ''rota / orta / erte'' olarak çeyrek kafiye kapsamında kullanmadım sesli harflerle yapılan kafiyeler kapsamında ''rota-sı / orta-sı / erte-si “ olarak kullandım. Bu durumda Sayın Oflu Hocamıza ayrıca teşekkür ederim.
Görüşlerinize kesinlikle katılıyor ve sonsuz saygı duyuyorum.
Elbette kabul etme ya da etmeme herkesin kendi insiyatifine kalmış bir durumdur.Nihayetinde edebiyatta her dem bir konuyu savunanlar olduğu kadar karşı cephesinde olanlarda az değildir.Edebiyat tarihi bu tür tartışmalar ve çelişkilerle doludur .
Ama böylesi bir durumu çeyrek kafiye olarak nitelendirenler de var diyorum ben.Ve buna itiraz edenlerde.Örnekler de de verdiğim gibi Halk edebiyatında çokca kullanılmış bu kafiyelendirme tekniği.
Hani diyoruz ya , sırtımızı geçmişimize dönmemeliyiz diye belki bu anlamda düşündüğümüzde bu şekilde bir davranış şekli olarak kabul görülebilmesi yüksek bir yer tutar ki...reddi anlamında geçmişteki halk edebiyatında örnekleri de bir anlamda red anlamını taşır bu.Ha ne yapmış uzmanlar madem kabul etmeliyiz ad koyalım demişler :)
Reddin olmadığı yerde kabul olmaz zorundadır diye düşünüyorum...
Şu var ; Bir zengin, bir tunç, bir tam kafiye kadar ahenk, ritm, ses doygunluğu var mı elbette yok ...mümkün mertebe en güzel ses ve rit veren en doğrusudur...bunun da ayrıca altını çizmekte yarar görüyorum.
Ayrı sesli harflerle yapılan kafiyeler “ çeyrek kafiye “ kapsamında değerlendirilmez Şükran hanım. Bunlar ayrı bir tartışmadır.
Halk şiirinde kelime yapıları birbirine benzeyen, gerek yapı gerek mahreçleri birbirlerine yakın olan kelimelerdeki sesli harflerle kafiye yapılması bir gelenektir ve halk şiiri dışında da zaman zaman kullanılmıştır. Buradaki döngüsel değişim kelime içindeki önceki sesli harfe uygun bir sesli harfin kelime sonuna gelmez zorunluluğundandır.
" artı-tartı-tortu " : ArtI / tArtI /tOrtU…. " rota-orta-erte" : rOtA / OrtA / ErtE.. " sana-bana-çene: sAnA / bAnA / çEnE.. , " sayı-ayı-kuyu : sAyI / AyI / kUyU.. ... gibi.
Ne var ki, bu tür kafiyeler sadece sesli harflerle yapıldığından ve sesli harfleri aynı kapsamda değerlendirenlerin çoğunluk olduğundan pek ses çıkmamıştır.
Ama " çeyrek kafiye " konusunda kabul edenlerden çok kabul etmeyenlerin olduğunu biliyoruz. Çeyrek kafiye anlayışı sesli harflerin dışında ve ek almış kelimelerle yapıldığı ve kafiye anlayışını bozacağı yönündeki itirazlar çoğunlukta olduğundan edebî anlamda pek kabul görmemiştir. Ben de bu görüşteyim. Bu ikisini birbirinden ayırmamız gerekir kanaatimce…
Bu şiirdeki “ rota-sı / orta-sı / erte-si “ kafiyelenişi de çeyrek kafiye kapsamında değil sesli harflerle yapılan kafiyeler kapsamında değerlendirilmelidir diye düşünüyorum.
Edebiyatdefteri.com sitesinde sizin kadar öğrenmeye ve de öğretmeye azimli bir başkası var mı bilemiyorum. Bu değerli yorumunuz edebiyat dünyası adına çok sevindirici, büyük bir özveri içindesiniz.
Kutlarım sizi. Biliyorum, verdikçe daha fazlasını alacaksınız ve gönlünüz daha da zenginleşecek.
Bu defalarca dinledim bu mükemmel duygu yüklü dizelerini sevgili Perim ne mi yaptım dinlerken? sen onu iyi biliyorsun dönüşün muhteşem oldu duygularına duygulu zarif yüreğine içli nefesine sağlık candan tebrik ediyor başarılarının devamını kalben diliyorum sevgilerimle.
Sözün doğrusu, önceki gün bozulmuştum size. Bilmem kaç adet seslendirme yapmıştınız, sayfaları alt üst etmiştiniz. Yani, durdun da, hepsini birden mi seslendirdin şairim diye sessiz sitem göndermiştim...
Şimdi, bu şiiri dinliyorum da usuldan, bir bukle utanmaları yaşamaktayım. Şairime haksızlık ermişiz meğer...
Harika bir şiir, harika bir yorum var sayfada... Bu yorgun ve yalnız Azerbaycan akşamında, gerçekten inanılmaz güzel bir serinlik estirdi ruhumuza...
Çok güzeldi şairim... Her satırı güzeldi... Her beyti güzeldi... Şiirin her köşesi güzeldi... Seslendirmesi de olağanüstüydü... Fon müziği de harika seçilmiş... Kutluyorum...
Aylar yılları kovar, ben takvimlere düşman. Ellerim ettiğinden; dilim sözünden pişman! Kolay oldu mu bilmem unutmaya çalışman? ’’Unuttum’’ dese de dil, gözünde izim mi var?
İçten duyguların anlatımı fon ve yorum mükemmeldi üstad Daldım gittim bir yerler yüreğine sağlık __________________________________________________Selamlar
Gözlerin mi yansımış simsiyahtır kaderim. Ardı sıra geliyor; tükenmiyor kederim. Sabır taşı değilim, bazen isyan ederim! ’’Dertlere Yuva’’ diye alnımda yazım mı var?
yüreğine kalemine sağlık hüzün dolu duygu dolu dizeler dile gelmiş harika olmuş kutlarım saygılar
Gözden yaş akmadan da meğer ağlarmış insan. Çektiğim acıları demeye lüzum mu var? ’’Günün her saatinde, sürekli beni ansan, Geçmişi unutalım’’ demeye yüzüm mü var!
Yarım yamalak kaldı sana yazılan şiir, Kalemi sustuğunda yaşayamaz ki şair. Küf kokan sandıklarda ne varsa sana dair, Öpüp öpüp ağlarım başka bir çözüm mü var?
Sana dönük gönlümün değişmeyen rotası, Daraldıkça daralır yüreğimin ortası. Ne umutlara gebe biten günün ertesi, Yarınlara koşacak dermanlı dizim mi var?
Gözlerin mi yansımış simsiyahtır kaderim. Ardı sıra geliyor; tükenmiyor kederim. Sabır taşı değilim, bazen isyan ederim! ’’Dertlere Yuva’’ diye alnımda yazım mı var?
Gönlüme közün düştü; heder oldu gül bağım. Sözler tükendi artık, boğazım düğüm düğüm! Halimden bülbül anlar; sevdadır ortak bağım. Ömrüme hazan çöktü; baharım, yazım mı var?
Aylar yılları kovar, ben takvimlere düşman. Ellerim ettiğinden; dilim sözünden pişman! Kolay oldu mu bilmem unutmaya çalışman? ’’Unuttum’’ dese de dil, gözünde izim mi var?
S. YILMAZ
her mısrası başka başka güzel yüreğinize sağlık saygılar..
Bu hüzünlü şiirle efkârlanmadım desem yalan olur. Maalesef hüzün ve keder bütün şiirlerim gizeminde saklı. Değerli üstadem Sessiz Peri! Böyle duygu dolu manidar bir şiiri yorumlamadan geçecek kadar lüksüm yok maalesef. Seçkin kaleminiz ve engin yüreğiniz her daim var olsun. En içten selam ve saygılarımla. Nice duygulu şiirlere.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.