7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1780
Okunma

açık bir pencerenin gecesinde sohbet etmek ebediyetle........
çok uzun taşınmalar düşerse kabir arkası yollara
bilirim/ki yalnızlığın tarifi tutuşacaktır dizlerimin savrulmasına
ardıma bakabilmenin inceliği saracaktır göz ucumdaki mevsimi
artık çoğul berduşluk/la içimi saran tekil bir aşk kalacaktır bana........
kıyılar mor çiçeklerin ıslak renklerinde
karşı iklim adını anmadığım bir bilinmez
çocuk neşesi alıp/da beni götürürse uzak bir şiire
bilirim/ki kaybetme korkusu asalak bir duruş yorgunluğu/dur.....
eskice bağırıyor kurumuş yaprakların bitişi
halbuki yeşil bir megafondan sarıyorlardı havayı ilk zamanlar
sevgili diye tarif edilen vuslatlar akıyordu yağmurun ilk aylarında
ve erkene kurulmuş suskun saat
sevdasına emek verdiği vakti sohbetine çağırdı................
her kıpırtıda sola çeken bir düş alır beni
bağırılarak içten sökülen hiçliğim aklımı asar yıldızlara
tükenecek ne kaldı geriye mantığında acıtır uyku halindeki hayal
son bir demli aşk kaybolur gider kırık acılarda.............
sarılsın diye güz umutlarıyla düş/baz sevgililer
şiirler kanatır kalemlerim
ucu yorgun kurşunlar döker tahta içinde saklı siyah
batıl inançlı kelimeler kayar dini tanrı kağıtlarda
ben çarmığa gerilmeden az önceki İsayı bulurum harflerde
sonrasında Musa bir asanın ucuna iliştirir nehirleri
Davut/tan önce bir yüreklik Muhammed sayıklar dişlerim
öylesine buruşuk sayfalar düşer masanın ayaklarına
ve ben kendimde toplarım geri kalan karalamalı dolu bulutlarımı......
birazdan bir telgraf çıka gelir sağanak limandan
üstüne uzak bir sisi giymiş postacıdan alırım harfleri
tenha sokağın kalabalık serinliği alır ruhumun kavrayışını
ve korkulan olmaz su uyur sesinde yıkanır bağışlayan.........
tecrübede aşk büyür.ama içi hep çocuk kalır........
5.0
100% (14)