7
Yorum
9
Beğeni
4,9
Puan
2501
Okunma

GEÇEN AY MEVLANA ZİYARETİMDE HİSSEDİP YAŞADIKLARIMIN KIA BİR ANLATIMI
Şimdi bir cennet hayalinde gözlerim
Adım adım cehenneme sürüklenirken ruhum
Derin düşüncelerde
Kalsam mı kayıp ruhların bekleştiği o mekana
Huzuru kayıplıkta mı arasam hiçbir zaman bulamadığım
Bir seslenişti acık gözlerimde gördüğüm rüyada
Bana sesleniyordu
Usul usul akıyordu daveti yüreğime
Ben kimim neyim neden ben derken
Bir anda yanında buldum kendimi
İçime dolacak sevgiyi huzuru hayal ederek
Besmeleler ile girdim son durağına
Yüzlerce insan bedenleri ile ruhsuzca dolaşıyordu
Gözlerim bana ait değildi artık
Damla damala senin için akıyordu yaşlar
Nasıl olur anlamıyorum
Sen değil miydin dünyaya sevgiyi anlatan
Senin dergahında aşkın aşısı yapılmıyor muydu
Peki bu hüzün bu kırIganlığın neden
Sessizce hoş geldin diye fısıldadın kulağıma
İçim ürperdi sesinde yankılanan o acıdan
Hıçkırıklar gizlenemiyordu ayyuka çıkmaya hazır
Etrafımda bakan gözlere aldırış etmeden
Duygularımı akışına bıraktım
Sana dokunamamanın hüznünü biriktirirken içimde
Kederimin tarifi yoktu
Beklerken sevgi bağında bir gonca olmayı
Hüzün bağında bir salkım olmuştum
Hakkında yazılanlar,anlatılanlar
Hepsi yalan hepsi uç kuruş için kaleme alınmış zırvalar
Kimse senin özünü görememiş
İçinde beslediğin hüzne farklı isimler koymuşlar
Bir zamanlar benim de koyduğum gibi
Senin karşılamanda utandığım o düşüncelerim
Çıktım içime hüzünlerini doldurarak
Odalarında dolaştım diyeceklerini düşünerek
İzleyerek etrafta koşuşturan hiçliği
Hangisi seni anlamak için gelmişti
Senin özünü kim görüyordu bu hengamede
Sadece bakmak ama görmemek için oradaydılar
Bir fincan kahve eşliğinde sohbet
Beni sana getiren bilge ile bilgeliğinin farkında olmayan
Senin dergahında arınsın diye
Bana zoraki bir eşlikçi olan bilge
Bulduğum maneviyatın şaşkınlığı yüzünde
Ve bir kez daha diye yankılanışı sesinin
Sana varmak bir kez daha
İçimi yakıp kavuran o hüzne gark olmak
Bu kez ağlamak için değil seni anlamak için
Karşına geçmenin heyecanı
Neler oluyor bana bu ben miyim
Bu kadar gözyaşı olmamalıydı pınarlarımda
Vefasızlar için onları harcamıştım
Oysa şimdi selleşiyordu
Utanmadan arsızca hıçkırıklara boğulurken
Kulaklarıma senin sesin deydi
Şaşkınlık içinde dinlemeye başladım
İnce sakin gül kokusunu andıran tatlı bir ses kulağımda
Etrafıma bakınışım sesin sahibini arayarak
Tam karşımda yeşillere sarılmış boylu boyunca yatıyordu
Soruyorum
Dünyaya sevgiyi anlatan sen
Bu hüzün neden
Cevabı içimde bir sızı oluşturuyor
Anlaşılmamak anladığını sandıklarım da yanlış anladığı için diyor
“Önünde bir yol meşakkatli
Bir çok kez vazgeçmeye yelteneceğin
Ama her yıktığın yüksek duvarda güçleneceğin
İçinde hiçbir zaman isyanlar büyütme sevgini besle
Unutma Allah’a giden yol acıdan geçer “
Gözyaşlarım hızlanırken
Yanımdakini göstererek
Her ne yaparsa yapsın ona sahip çık son sözlerin
O bilgeyi bana emanet edişin
Her şeyine sükunetle karşılama sözüm
Hayat tekerrürlerden mi ibarettir diyorum
Şimdi biz siz gibi miyiz
Ben ona öğreten o bilge de sen mi
Ben hoca ona hayatı, kendini öğreten
O inatla kaderine karşı çıkan
Gitme zamanı geldiğinde içimde bir acı
Bilerek tekrar sana geleceğimi
Beni tekrar tekrar sohbete davet edeceğini
Acılarına ortak olarak, sevgime ortak ederek
Seni anlamış olmanın huzuru içimde gidiyorum ….
N.C.U ESKİŞEHİR 10 EKİM 2013
Sevgiye davetten kesitler sonu gelmeyecek olan
5.0
93% (14)
4.0
7% (1)