Bir gezintiye çıktım az önce
Henüz saçlarıma kar yağmadığı günlere
Resimler arasında dolaşıyorum
Küçücük bir ben karşımda
Güneş gözlerimde ben kıpışık bir pozda

Elimde çok sevdiğim dondurma
Poz verme uğruna erimeye yüz tutmuş
Yanımda çok sevdiğim babam
Beni hiç düşünmeden ebediyete kaçıp giden
Resimlerin neden kokusu yok

Bir panayırda beş arkadaş
Üçü birbirinden hiç ayrılmayan
Diğer ikisi de konu mankeni
Fotoğraf karesini tamamlamak için
Arka manzarada dünya gibi bir dönme dolap

Bir piknik karesi gençliğe ilk adımlara ait
Dostluğun ağır bastığı
Aşkın meşkin kimseyi zehirlemediği
Birbirine kenetlenen eller
Yüreği sıcacık sararcasına

Bir sürü resim salonda
Halının üzerine yayılmış
Ben sadece bakıyor
Akan yaşlarıma hakim olamıyorum
Geçmişin özlemi kavuruyor içimi

Her şey resimlerde kalmış
Gerçekte olan ise sadece sahtelik
Bir resim örgü bir elbise üzerimde
Kollarımı açmışım kocaman
Sağımda anacığım solumda babam

Yine açıyorum kollarımı
Hani nedesiniz iki yanım boş
Seni kaybedeli on bir yıl oldu
İçimde bir ateş anacığım ne kadar yanımda
Korku denizlerinde yelkensiz yol alıyorum

Birde abim vardı benim
Beni bizi unutalı yıllar oldu
Aynı batında yeşerdik
Aynı göğüsten helali emdik
Ama şimdi sadece özlemleri ile yakıyor

Neden baktım ki bu resimlere
Acılarıma daha da acı katmak için mi
Yoksa geçmişe hasret gidermek için mi
Şimdiki ben ile kıyaslamak mı
Bu mümkün değil resimlerde gülümsemem gerçek
Şimdi ise sahte bir gülümseme dudaklarımda
Sahipsizliğimi gizlemeye çalıştığım

Bu kadar gözyaşı yeter
Tek tek topluyorum eski dostları
Canım dediğim babamı öperek
Kutuya yerleştiriyorum geçmişimi
Bilmem hangi kayıp zamanda
Tekrar yüreğimi dağlamak üzere
Hıçkırıklarımı içime gömerek
Rafa kaldırıyorum dünümü ….